11. Hukuk Dairesi 2014/15891 E. , 2015/1106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/06/2014 tarih ve 2012/194-2014/245 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..."nin bir yan kuruluşu olmakla "...." markasının sahibi olduğunu ve çok uzun yıllardan beri faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait 2008/02232 tescilli "...." koltuk takımını "..." ismi ile, 2011/01330 tescilli "...." koltuk takımını "..." ("....") ismi ile piyasaya süren davalının taklit ürünlerinin, davacının belirtilen tescilli ürünleri ile; biçim, çizgi, şekil, tasarım gibi ayırt edici özelliklerinin tamamen aynı ya da önemli derecede benzer olduğunu, ürünlerin hedef kitlelerinin aynı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, itibarının zedelendiğini ileri sürerek, tasarımdan doğan haklara vâki tecavüzün giderilmesini, durdurulmasını ve önlenmesini, tecavüz teşkil eden ürünlere ve üretimde kullanılan her türlü araçlara el konularak imhasını, davalı aleyhinde verilecek mahkeme kararının masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere ilgililere tebliğ ile kamuya ilan yolu ile duyurulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 40.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan tespit tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır mobilya sektöründe üretim yapan tanınmış bir firma olduğunu, müvekkilinin sadece kendi tescilli ürünlerini üreterek sattığını, davacıya ait tasarıma tecavüzünün olmadığını, somut olayda maddi ve manevi tazminata ilişkin yasal koşulların oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ürettiği "..." ve "...." isimli koltuk takımlarının davacının ... nezdinde tescilli endüstriyel tasarımlarıyla bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edilemez oranda benzerlik içerdiği ve ayırt edilemez oranda aynı oldukları, davalının iddiaya konu eylemlerinin, davacının tescilden doğan tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği, tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre davacı yararına tazminat alacağının doğduğu gerekçesiyle, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine, tecavüze konu ürünlere ve bu ürünlerin üretimi için kullanılan her türlü araca el konulmasına ve imhalarına, karar kesinleştiğinde ulusal gazetede ilanına, 129,96 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı vekilinin mahkemeye ibraz ettiği 12.05.2014 tarihli dilekçesi ile davaya konu maddi tazminatın 554 sayılı KHK"nın 52/c maddesinde düzenlenen tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre hesaplanması yönündeki istemi, 15.05.2013 tarihli dilekçesindeki talebine nazaran iddiaların genişletilmesi niteliğinde olup, davada gelinen aşama itibariyle HMK"nın 141. maddesi uyarınca iddia ve savunmanın karşı tarafın muvafakati olmadan genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün bulunmamasına ve böyle bir durumda da diğer tarafça başvurulabilecek yolun ıslah olmasına, davalı vekilinin 30.06.2014 tarihli duruşmada davanın genişletilmesine muvafakat etmediklerini bildirmesi ve davacı tarafça maddi tazminata yönelik talebin yöntemi itibariyle ıslah cihetine de gidilmemiş olmasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 512,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.