Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/1099 Esas 2013/2637 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1099
Karar No: 2013/2637
Karar Tarihi: ...04.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/1099 Esas 2013/2637 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asıl ve birleşen davalarda davacılar, sıra cetvelindeki hataların giderilmesi ve davalıya ayrılan payın müvekkillerine ödenmesini talep etmişlerdir. Davalı ise alacaklarının gerçek olduğunu savunarak reddedilmesini istemiştir. Daire, kefilin rücu hakkının Borçlar Kanunu'nun 496. maddesinde düzenlendiğini belirtmiş ve davalının henüz rücu hakkının doğmadığını ortaya koymuştur. Mahkeme, Daire'nin bozma ilamı doğrultusunda birinci sıraya yapılan itirazı kabul ederek bu sıraya isabet eden tutarın payları oranında davacılara aktarılmasına karar vermiştir. İkinci ve üçüncü sıraya yapılan itirazlar ise hukuki yarar yokluğundan reddedilmiştir. Kararda Borçlar Kanunu'nun 496. maddesi açıklanmıştır.
23. Hukuk Dairesi         2013/1099 E.  ,  2013/2637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen sıra cetveline itiraz davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, dava dışı borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde ..., ... ve .... sıraya alınan ve kambiyo senedine dayalı davalı alacağının muvazaaya dayandığını ve gerçek bir alacağın mevcut olmadığını, .... sıradaki alacaklının davalı olmadığını, isminin yanlış yazıldığını ileri sürerek, davalıya ayrılan payın müvekkillerine ödenmesine ve diğer hataların düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, bonoya dayalı müvekkilinin alacağının gerçek olduğunu, diğer alacakları ise temlik aldığını, davacının haczinin düştüğünü savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin, 05.07.2012 tarih ve 2612 E., 4639 K. sayılı kararı ile "" kefilin rücu hakkı Borçlar Kanunu’nun 496. maddesinde düzenlenmiş olup, davalının savunmasından, bononun bu rücu hakkının teminatı olmak üzere düzenlendiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki bu rücu hakkı da ancak ödeme oranında doğmaktadır. Kredi sözleşmesinin tarafı olan bankadan getirtilen ödeme listesine göre davalının kefil sıfatıyla yaptığı ilk ödeme 31.03.2006 tarihli ....200,00 TL tutarlı ödeme olup, bu ödemenin dahi henüz yapılmadığı ....02.2006 tarihinde ... takibine girişilmiş olması nedeniyle, davalının henüz rücu hakkının da doğmadığı ortadadır. Ödemelerin geri kalanı sıra cetvelinin düzenlenmesinden daha sonra 2009 yılında yapılmıştır. Diğer taraftan takip konusu bono ve takip talebi 300.000,00 TL üzerinden düzenlenmiş iken, ödemeler toplamı da 186.610,00 TL’dir. Bütün bu açıklamalar çerçevesinde davalının alacağının henüz doğmamış bir borcu teminat altına almak amacıyla düzenlenmiş ve hukuken hak bahşetmeyen bir bonoya dayandığı tartışmasız olup bu durumda mahkemece davalıya sıra cetvelinde isabet eden tutarın payları oranında davacıların dosyalarına, yargılama giderleri de dâhil olmak üzere aktarılmasına, artan kısım olması halinde bu kısmın davalıya bırakılmasına,.... dava dışı borçluya ait araçların satış bedelinden rehinli alacak ödendikten
    sonra artan satış bedelinin tamamı .... sıra alacaklısı davalı ...’nin alacaklı olduğu ... .... ... Müdürlüğü"nün 2006/1505 sayılı dosyasına verilmiş, davalının diğer ... ve .... sırada yer alan dosyalarına ise sıra cetvelinde pay ayrılmamış olup bu durumda, davacıların buna ilişkin isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine.... karar verilmesi"" gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş; Mahkemece, uyulan bozma ilamları doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, sıra cetvelinin birinci sırasına yapılan itirazın kabulü ile bu sıraya isabet eden tutarın payları oranında yargılama giderleri de dahil olmak üzere davacıların dosyalarına aktarılmasına, ikinci ve üçüncü sıraya yapılan itirazların ise hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.