12. Hukuk Dairesi 2020/3599 E. , 2020/7025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkemesince verilen kararın dosyası müddeti içinde temyizen tetkiki borçlulardan .... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İlamlı takipte; alacaklının, takibe dayanak ilamın lehe bozulduğunu; dolayısıyla bakiye kısım için muhtıra çıkartılması ve teminatın paraya çevrilmesini taleplerinin müdürlükçe reddedildiğini belirterek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece İİK‘nin 40. maddesi uyarınca şikayetin reddine karar verildiği, alacaklının temyiz istemi üzerine kararın Dairemizce; mahkemece şikayete konu kararda bozma konusu yapılmayan hususlar yönünden teminatın paraya çevrilmesi ile fazla mesai ücreti yönünden ise ek takip talebinde bulunulmadığından talebin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak esas hakkında karar verildiği, karara karşı borçlu .... vekilinin, takip konusu borcun ödenerek davanın konusuz kaldığı ve şikayet konusu işleme sebebiyet vermediklerinden ve davada hasım da olmadıklarından aleyhe yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
6100 sayılı Hukuk Muhakeme Kanunu’nun”Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlıklı 326. Maddesinde:”(1)Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.(3)Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini ,bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Hukukta kusur sorumluluğun temel öğesi olup kişinin dış dünyaya yansıyan davranışlarından sorumlu tutulması için aranan ölçüttür. Kural olarak zararı tazmin yükümlülüğünde kusur tespiti önemli olmaktadır. HMK’nun yukarıdaki maddesine bakıldığında, haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi, bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Ancak, kusuru olmaksızın hakkında dava açılan ve davanın reddini talep de etmemek suretiyle hasım olmayan tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
Somut olayda, alacaklı vekili icra müdürünün yapmış olduğu işleme karşı mahkemeye başvurmuş olup, borçlu .... vekilinin icra müdürünün almış olduğu kararda ve yargılama aşamasında şikayet edilen hususla ilgili herhangi bir müdahilliği ve etkisi olmadığı görülmekle borçlu ...’ye izafe edilecek kusur bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, borçlu ... aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Bu durumda, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 16. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 19/02/2020 tarih ve 2019/244 E. - 2020/370 K. sayılı kararının hüküm bölümünün (2) nolu bendinde yer alan “davalıdan tahsili” sözcüğünün silinerek karar metninden çıkartılmasına, yerine “davalı borçlu ... dışındaki diğer davalılardan tahsili ” sözcüğünün yazılmasına, hüküm bölümünün (3) nolu bendinde yer alan “davalıdan alınarak” sözcüğünün silinerek karar metninden çıkartılmasına, yerine “davalı borçlu ... dışındaki diğer davalılardan alınarak” cümlelerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2020 oybirliğiyle karar verildi.