Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Tebligat Kanununun 25.maddesinde "yabancı memlekette tebliğ o memleketin selahiyetli makamı vasıtasıyla yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını selahiyetli makamdan ister." Aynı Kanunun 25/a bendine göre de "yabancı ülkede kendine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu taktirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir" hükmünü içermektedir.
Toplanan delillerden davalı kocanın yabancı ülkede bulunduğu sabittir. Adına çıkartılan dava dilekçesi ile duruşma tebligatı ise yukarıda belirtilen Tebligat Kanunu hükümlerine uygun yapılmamış, davalının savunma hakkı kısıtlanmış olup, taraf teşkili sağlanmadan işin esasının incelenerek, yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2010 (Salı)