20. Hukuk Dairesi 2017/8179 E. , 2019/1658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 11/06/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... mahallesi 20415 ada 23 parsel sayılı sayılı Hazine adına kayıtlı 2/B niteliğindeki taşınmazın tamamının kendi kullanımında bulunduğunu, taşınmazda zilyet bulunduğu alanın bahçe duvarı ve tel örgü ile çevrili olduğunu, kullanım kadastrosu sırasında kendi zilyetliği altında olan bir kısım bölümün davalıların kullanımında olan 20415 ada 23 parsel 14 ve 15 nolu parsellerin sınırları içerisinde gösterildiği iddiasıyla davalılar adına yazılan fazla kısmın iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi ise davanın zilyetliğin korunması davası değil üstün hakka dayanan zilyetlik tespitine itiraz davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuş, dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesine yargı yerinin belirlenmesi için gönderilmiş 27.06.2014 tarih, 2014/7993- 10137 sayılı karar ile ""Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazların beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4. maddesi gereğince, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece davalı ... Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine; davacının diğer davalılara karşı açtığı davanın kısmen kabulüne, davacı adına kullanıcı tespiti yapılan dava konusu ... ili, Konyaaltı ilçesi, Demircilik köyü 20415 ada 23 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 2011,38 m2 olarak düzeltilmesine, 12/05/2015 tarihli harita mühendisi bilirkişi Selçuk Aksoy"un rapor krokisinde (B) harfiyle gösterilen ve aynı ada 14 parsel nolu taşınmazda kalan 35,59 m2"lik kısım ile (A) harfi ile gösterilen aynı ada 15 nolu parselde kalan 110.79 m2 lik kısmın tapusunun iptali ile bu kısımların ifraz edilerek dava konusu taşınmaz ile tevhidine ve davacının 2/B maddesi kapsamında kullanımında olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda yapılan zilyetlik tespitinin iptali ile davacı adına tescil edilmesi istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre tapu müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur, ancak, kendini vekille temsil ettiren tapu müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değilsede bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hükmün sonuna 6. madde olarak “Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... müdürlüğüne verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.