MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 43, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından, sanık ...’in temyiz isteminin reddine dair ek karar sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında verilen ek karara yönelik temyiz incelemesinde,
5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olması karşısında, mahkemenin sanık hakkında eski hale getirme ve temyiz talebinin reddine ilişkin verdiği 04/07/2014 tarihli talebinin reddine ilişkin ek kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede,
Sanığın yokluğunda verilen 15/04/2014 tarihli kararın sanığa 07/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafinin yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 04/07/2014 günlü temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede,
Sanıklar ... ve ... bakımından, sanıkların savunmalarında belirttikleri son adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunun 10. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğlerin usule uygun olmadığı anlaşıldığından, temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Katılanı arayan sanıkların, katılana ait hesapların örgüt üyeleri tarafından kullanılabileceği ve yine sanığın hattından Cumhuriyet Başsavcısına hakaret edildiğini, bu kişilerin bulunabilmesi için sanıkların söyledikleri hesap numarasına para yatırması gerektiğini beyan ederek katılandan menfaat sağladıkları ve bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda; eylemin hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.