Esas No: 2021/12680
Karar No: 2022/3022
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12680 Esas 2022/3022 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/12680 E. , 2022/3022 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
1)Mağdur ...'a karşı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan verilen karara yönelik temyiz incelemesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan, sanık müdafisinin temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercisinde değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2)Katılanlar ..., .... ve ...'a karşı nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
a) ...... ve ..... Turizm Şirketleri'nin sahibi olan sanığın hac ve umre organizasyonu yetkisi olmadığı halde 2013 yılı Temmuz ayında ramazan umresine götüreceği vaadiyle katılanlardan menfaat temin ettiği ve sonrasında kendisine ulaşılamadığı iddia olunan olayda; her ne kadar Konya Ticaret Odası'nın 19.03.2014 tarihli yazısında sanığın iki şirketinin de bu organizasyonlar konusunda yetkisiz olduğu belirtilse de, katılanlardan ....'nin eşi .....'nın aşamalardaki beyanında, sanığın ..... adlı şirketi ile 2013 yılı mart ayında umreye gittiklerini beyan etmesi kayıtlarda bu kişilerin Mart ayında .... adlı tur şirketi ile umreye gittiklerinin tespit edilmesi, ayrıca sanığın savunmasında katılanların gidiş işlemlerini başlatıp vizelerini aldığını, ödemelerini yaptığını, Kabe'deki tadilat nedeniyle kota konulduğu için yolcuları gönderemediğini belirtmesi ve dosya içerisindeki 25.04.2014 tarihli tutanağa göre iki katılanın bir aylık Arabistan vizesine sahip bulunduğunun ve Diyanet İşleri Başkanlığının 08.04.2014 tarihli yazısına göre de o dönemde Kabe'de tadilat nedeniyle tüm dünyada ziyaretlere kota getirildiğinin belirtilmesi karşısında; sanığın hac ve umre ziyareti için yasal olarak yetkili şirketlere aracılık edip etmediği ya da kendisinin bu organizasyon işini yetkisiz olduğu halde ne şekilde yaptığının araştırılması ayrıca katılanlarla vize başvurusu ve izin işlemlerinin tarihlerinin araştırılması, sonucuna göre sanığın suç işleme kastıyla hareket edip etmediğinin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
b) Her ne kadar katılanlar .... ve ..... 'ye yönelik iki ayrı suçtan hüküm kurulmuş ise de; ...'nin umre ziyaretine gitmek için hem kendisi hem de eşi ...... adına sanığın şirketine giderek sanık ile tek başına olarak görüşüp anlaştığı ve ikisi içinde parayı yatırdığı anlaşıldığından, bu katılanlara yönelik eyleminin tek nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı dikkate alınarak TCK'nin 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimine göre ceza tertip edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde iki ayrı suçtan hüküm kurulması,
c) Katılan ...'nin eşi....'nın aşamalarda ...'nin ramazan umresi için sanığa senet verdiğini belirtmesine rağmen, yargılama aşamasında çelişkili şekilde senedi daha evvel mart ayında gittikleri umre için verdiğini, temmuz ayında gidilecek olan ramazan umresi için uçuş günü ödeme yapmayı kararlaştırdıklarını belirtmesi karşısında, söz konusu çelişkinin giderilerek menfaat temin edilip edilmediği, senedin önceden gittikleri Umre için verildiğinin kabulü halinde sanığın bu eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden tamamlanmış suçtan fazla cezaya hükmedilmesi,
d) Dosya arasında bulunan 10.10.2014 tarihli ödemeye ilişkin ibranamenin TCK'nin 168. maddesinin uygulanma koşullarının tespiti bakımından katılanlara da sorularak doğruluğunun araştırılması, katılanların zararlarının hüküm tarihinden önce giderildiğinin tespiti halinde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması,
e) Kabule göre de;
aa) Katılanlar ... ve eşi ... için zincirleme tek suçtan kamu davası açıldığı halde CMK'nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeksizin iki ayrı suçtan hüküm kurulması ,
bb) 5327 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.