19. Hukuk Dairesi 2018/1039 E. , 2019/3332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 28.11.2006 tarihli anlaşma ile iki adet biçer döver satışının yapıldığını, davalıların talebe rağmen 26.230 Euro cari hesap bakiyesini ödemediklerini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, davaya konu edilen biçerdöverler ile ilgili tüm borçlarının müvekkillerince ödendiğini ve biçerdöverlerin teslim alındığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasında iki adet biçerdöver alım satımı nedeniyle adi yazılı sözleşme yapıldığı, sözleşmeyi tarafların kabul ettiği, uyuşmazlığın sözleşmede belirtilen 2. el biçerdöverin teslim edilip edilmediği, bedelinin davacı şirkete ödenip ödenmediği hususlarında toplandığı davacının yetkili bayiinin ve aracılık hizmeti veren tanığın beyanına göre 2. el biçerdöverin davacıya teslim ve bedelinin davacı tarafından alındığı, biçerdöverin devrini üzerine almayan davacı şirketin bu nedenle bedeli de ticari defterlerine yansıtmadığı, bu nedenle ticari defterlerde davalılar aleyhine borç verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 16/06/2015 gün, 2015/5267 E.-8945 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalıların aldıkları iki adet biçerdöver bedelinin ödenmesine mahsuben vermeyi taahhüt ettikleri ikinci el 2000 model L-520 biçerdöveri davacı şirket ...Yetkili Servisi ..."e teslim ettiklerini kanıtladıkları ve davacının talep ettiği ödemenin bu şekilde karşılandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 11/05/2017 gün, 2016/17788 E.-2017/3682 K. sayılı ilamı ile “Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira, hükmüne uyulan bozma kararında ..."e yapılan teslimin davacı tarafından kabul edilmediği hususuna değinilerek geçerli bir teslim bulunup bulunmadığı hususunun davalı tarafından ispatlanması gerektiği belirtilmiştir. Teslim, hukuki bir olgu olduğundan uyuşmazlığın niteliği itibariyle ispat külfeti kendisinde olan davalının bu hususu yazılı delille ispatlaması gerekir. Bozma kararına uyulmakla bozma kararı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması hususunda bir taraf lehine, diğeri aleyhine usuli kazanılmış hak oluşur. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin somut olayda tanık dinlenemeyeceği de dikkate alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde protokolde devri belirtilen biçerdöverin davacı veya davacının belirlediği üçüncü bir kişiye devir ve tesliminin yapıldığının ispat yükümlülüğünün davalıda olduğu, bu hususa ilişkin herhangi bir delil ibraz edilemediği ve savunmalarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
(1)Davacının müflis olmasına rağmen karar başlığında bunun gösterilmemiş olması mahallinde her zaman düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
(2)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
(3)Mahkemece davanın kabulü ile davalıların itirazının iptaline takibin devamına şeklinde karar verilmiş ise de takip talebinde davacı takibi 26.230,00 Euro üzerinden yapmış ve takip tarihinden itibaren de asıl alacağa hem döviz faizi hem de asıl alacağın TL karşılığı üzerinden avans faizi talep etmiştir. Mahkemece asıl alacağa takip tarihinden itibaren nasıl bir faiz uygulanması gerektiğine hükmedilmeden çelişkili takip talebinin devamına karar verilmesi doğru olmamıştır.
(4)Mahkemece davalılar takip konusu alacağın %40’ı oranında icra-inkâr tazminatıyla sorumlu tutulmuş ise de takip Euro üzerinden yapıldığından icra-inkâr tazminatının da Euro üzerinden tahsilini teşkil edecek şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %40’ı üzerinden icra-inkâr tazminatına hükmedilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerin bozma sebebi yapılmamasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.