Dava dilekçesinde, zayi belgesi verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davacı derneğin gelir toplanmasında kullanılan alındı belgelerinin kaybedilmesi nedeniyle zayi belgesi verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 1. fıkrasında ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan, ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı ve hakimin re"sen harekete geçtiği hâllerden bir veya bir kaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanacağı belirtilmiş, 383. maddesinde ise; çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça sulh hukuk mahkemesi olduğu açıklanmıştır. Aynı Kanun"un "görevin belirlenmesi ve niteliği" başlıklı 1. maddesinde; mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu, 114/1-c maddesinde; mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğu hükme bağlanmıştır. 5253 sayılı Dernekler Kanunu"nun 32/k maddesine göre, dernekler tarafından tutulması zorunlu olan defter ve belgelerin gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olması şartıyla elde olmayan bir nedenle okunamayacak hale gelmesi veya kaybolması halinde bu hususun öğrenilmesi tarihinden itibaren 15 gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinde zayi belgesi almak için dava açma zorunluluğu getirilmiş, bu gereği yerine getirmeyen yöneticilerin cezalandırılacağı açıklanmıştır. Dava, Dernekler Kanunu"nun 32/k maddesine dayalı hasımsız olarak açılmış, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Zayi belgesinin verilmesini düzenleyen 5253 sayılı Dernekler Kanunu"nun 32/k maddesi ile ilgili görev konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda, zayi belgesi verilmesine ilişkin uyuşmazlık, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, sulh hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenip hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.