Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4055
Karar No: 2010/2139
Karar Tarihi: 22.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/4055 Esas 2010/2139 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2009/4055 E.  ,  2010/2139 K.

    "İçtihat Metni"

    .......

    Davacı, 19.02.1981 – 01.09.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurumun avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayıl...... 4-(b) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı Kanunun Geçici 7. maddesindeki; “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler.” düzenlemesi ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereği olarak davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Kanun olduğu belirgindir.
    01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerinde “...kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler...”, “meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren” zorunlu .........sigortalısı sayılmışken, anılan maddelerde 19.04.1979 gün ve 2229 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, “kendi adına ve hesabına” çalışma koşulu ve belirtilen nitelikte çalışmaya başlama tarihi sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir.
    20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak “gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar” için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar” kayıtlı oldukları tarihten itibaren sigortalı sayılmaktadır.

    .........
    22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte ise, bu kez, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunanlardan” gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da......veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı kabuledilmiştir.
    02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan.......ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar” sigortalı sayılmışlardır.
    Yukarıda açıklanan tüm bu düzenlemeler uyarınca davacının geçerli bir sigortalılığından bahsedebilmek için, dönemine göre gerçek veya götürü usulde vergi kaydı, esnaf ve sanatkâr sicili veya meslek kuruluş kaydının yanında kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı zorunludur.
    Somut olayda;...... kaydı esas alınarak 27.03.1981 tarihinde düzenlenen giriş bildirgesiyle 16.06.1980 tarihi itibariyle tescil edilen, ........kaydı olan 16.06.1980 – 05.11.1981 tarihleri arasında ve 01.09.1997 tarihinden beri 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kabul edilen davacı; 05.11.1981 tarihinde Kuruma verdiği İB formunda, 05.11.1981 tarihi itibariyle ... ......üyelik kaydının silindiğini ve işini terk ettiğini bildirmesine karşın, 26.05.2006 tarihli ...... Sigortalılık Belgesinde, 16.06.1980 tarihinden beri davacının ....... üyelik kaydının devam ettiğinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacının, 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kaydının yapıldığı tarihte yukarıda açıklanan 2654 sayılı Kanun ile getirilmiş şekli yürürlükte olup, sigortalılık niteliğinin varlığı sorunu da, anılan düzenleme ve dava konusu dönem içerisinde yapılan değişiklikler doğrultusunda çözümlenmesi gerekip, bu kuralların açıkça değindiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgusunun varlığı zorunlu ve asli unsurdur. Vergi dairesine, meslek kuruluşuna veya Esnaf Sanatkar Sicil Memurluğuna kayıtlı olmak, anılan çalışmayı doğrular.
    Hâl böyle olunca, sosyal güvenliğin “vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı da gözetilerek; 05.11.1981 tarihinde işini bıraktığına dair neden beyanda bulunduğu davacıya açıklattırılmalı, .........kayıt defterinde tahrifat olup olmadığı davalı Kuruma sorulmalı, yazıma ilişkin tahrifat olduğunun iddia edilmesi halinde, bu durumun tespiti uzmanlığı gerektirdiğinden, konuda uzman bilirkişiden tahrifat olup olmadığı, tahrifat varsa niteliğine ilişkin rapor alınmalı; davacının, Odaya üyelik kaydı ve 05.11.1981 tarihinde kaydın silinmesine ilişkin Oda yönetim kurulu kararları olup olmadığı araştırılarak, gerektiğinde ilgililer tanık sıfatıyla dinlenip beyanlarına başvurulmalı; 15.11.1981 – 31.08.1997 tarihleri arasında yapılan..... davacının katılıp katılmadığı, anılan dönemde Oda aidatı yatırıp yatırmadığı araştırılmalıdır.

    .....

    Yapılacak araştırma ve inceleme sonucu davacının......Odasındaki 05.11.1981 – 31.08.1997 tarihleri arasındaki üyeliğinin geçerli olduğunun belirlenmesi halinde; bu kez dava konusu dönemde davacının kendi nam ve hesabına çalışma olgusunun varlığı; davacının yaptığı işe ilişkin, her türlü bilgi ve belge ile araştırılarak, her iki olgunun birlikte gerçekleşmesi halinde; dava konusu dönemde davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olduğu kabul edilmelidir. Aksi takdirde, 1479 sayılı Kanunun 79. ve ........Sigortalılık Yönetmeliğinin 5. maddelerine göre, isteğe bağl.... sigortalısı olmak için Kuruma yazılı başvuru, ya da, isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koyacak şekilde Kuruma prim ödemesinin varlığı koşul olup, ilk prim ödemesi 30.06.2006 tarihinde olan davacının, dava konusu dönemde 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmeside mümkün değildir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurumun avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    ......

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi