Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9580
Karar No: 2014/15382
Karar Tarihi: 20.11.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9580 Esas 2014/15382 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/9580 E.  ,  2014/15382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı, davalı ile ... 1.Aile Mahkemesinin 01.03.2012 tarih, 2011/335 Esas, 2012/291 sayılı kararı ile boşandıklarını, 2005 doğumlu müşterek çocukları ..."un velayetinin kendisine verilerek aylık 250 TL iştirak, kendisi içinde 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak; 3 yıl önce hükmedilen 250"şer TL yoksulluk ve iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve artan ihtiyaçları nedeniyle yetersiz kaldığını ileri sürerek 250"şer TL olan iştirak ve yoksulluk nafakasının 750"şer TL artırılarak 100 TL"ye çıkartılmasını ve müteakip yıllarda TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL artırılarak 300 TL"ye, ortak çocuk ... için belirlenmiş olan aylık 250 TL iştirak nafakasının 250 TL artırılarak dava tarihinden itibaren 500 TL"ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    1-) Davacı, dava dilekçesinde yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası için yıllık ÜFE oranında artış isteminde bulunmuştur. Her ne kadar, yerel mahkemece "fazlaya ilişkin talebin reddine" ifadesine yer verilmiş ise de; davacının yıllık ÜFE oranında artış istemiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
    HMK.nun 297.maddesi hükmün içermesi gereken unsurları düzenlemektedir. Sözkonusu yasal düzenleme uyarınca; hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Bu hüküm, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Nitekim, Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu"nun 19.6.1991 gün 323/391 sayılı;10.9.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4; 21.10.2009 gün ve 2009/9-397/453; 21.11.2012 gün ve 2012/9-839/ 2012/833; 12.06.2013 gün ve 2012/9-1681-831, 25.12.2013 2013/9-351 E.-2013/1709 K.sayılı ilamları).
    Sözkonusu yargılama dosyasında, yukarıda arz ve izah kılınan şekilde 6100 s. HMK.nun 297.maddesi hükümlerine uygun bir hüküm fıkrası oluşturulmamış; "fazlaya ilişkin talebin reddine" denilmekle yetinilmiş, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmemiştir.
    Bu nedenle, yerel mahkemece; talebe rağmen yıllık nafaka artışına ilişkin bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Davanın kısmen kabulü kararı verilmesi rağmen davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md. 9 uyarınca 1.500 TL vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, davacı lehine 432.00 TL vekalet ücretine hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi