Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/08/2015 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm; davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisleri olan ... ile ...’ın aynı motosikletle seyir halindeyken, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki kamyonla çarpışması sonucu vefat ettiklerini, davalının meydana gelen olayda ağır kusurlu olduğunu belirterek uğranılan manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu ve ceza dosyası kapsamı benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi gereğince hâkimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç; edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir. ./.. -2-
Buna göre somut olayın tarihi, gelişim şekli, davalı tarafın kusur durumu, davacıların ölenlere yakınlıkları ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı çok azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ise (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.