18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6683 Karar No: 2014/11014 Karar Tarihi: 19.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/6683 Esas 2014/11014 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2014/6683 E. , 2014/11014 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/12/2013 NUMARASI : 2011/717-2013/668
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Bilirkişi kurulu tarafından dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde somut emsal olarak incelendiği belirtilen Yenikaraman Mahallesi .parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Dairemizce daha önce incelenerek karara bağlanan Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/576 E- 2012/869 K sayılı (Dairenin 2014/933E-2014/2616K) dosyasında emsal taşınmaz üzerinde ev bulunduğu belirtilerek ev bedelinin düşülmesinden sonra taşınmazın m² bedeli belirlenmiştir. Bu durumda emsal taşınmazın 28.08.2006 olan satış tarihi itibariyle üzerinde ev bulunup bulunmadığı araştırılarak bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, emsal taşınmazın arsa olarak satıldığını kabul eden rapora göre hüküm kurulmuş olması, 2-Dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan binanın 22.12.2011 tarihli beyannamesine göre binanın yapım tarihi 1970 olup, binanın iyileştirmelerinin bulunması halinde yaşı ile birlikte bu iyileştirmeler dikkate alınarak yıpranma oranının belirlenmesi gerekirken binanın 2003 yılında yapıldığını kabul eden ve buna göre yıpranma payı belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması, Doğru görülmemiştir. Ayrıca; 3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinde de kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.