Esas No: 2018/3557
Karar No: 2022/3046
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3557 Esas 2022/3046 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların 2006, 2007 ve 2008 yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri, olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle bozulmuştur. Ancak sanıkların 2010 ve 2011 yıllarında işledikleri aynı suçtan mahkumiyet hükümleri, mahkeme kararının yetersiz ve gerekçesiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Sanıkların suçu işlediği tarihler ve ilgili kanun maddeleri şu şekildedir:
- Suç tarihleri: 25.01.2007, 25.01.2008, 26.01.2009, 25.01.2011, 25.05.2011
- İlgili kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4, 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'nin 321 ve 322, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230, Anayasa'nın 141/3, CMK'nin 34 ve 230, TCK'nin 43 ve 53.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) Sanıklar hakkında "2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma" suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ..., sanıklar müdafileri ile Cumhuriyet savcısının temyizlerinin incelenmesinde;
Suça konu faturaların 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında KDV beyannamesinde kullanılmalarından dolayı, suç tarihlerinin en aleyhe kabulle 25.01.2007, 25.01.2008 ve 26.01.2009 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen “2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık ..., sanıklar müdafileri ile Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanıkların "2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma" suçlarından mahkumiyet lehine ilişkin hükümlere yönelik sanık ..., sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısının temyizlerinin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli, 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK'nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığından tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, CMK'nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan sağlayacak biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerekirken; açıklanan ilkelere uyulmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Suça konu faturaların KDV'de kullanılmaları nedeniyle; 2010 takvim yılı için “25.01.2011“ ve 2011 takvim yılı için “25.05.2011“ olan suç tarihlerinin, gerekçeli karar başlığında “2010-2011“ şeklinde yanlış yazılması yasaya aykırı,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.