18. Hukuk Dairesi 2014/9425 E. , 2014/11013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2014/15-2014/261
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da gereği yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Dairemizin bozma kararı ile 2012 yılı itibariyle sulu şartlarda değerlendirmeye alınan çileğin ilk yıl ortalama verimi 200kg, ilk yıl üretim masrafı 1949TL/da olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sırasıyla 1200kg ve 912,66TL/da alınmak suretiyle bedel tespit edilmesi doğru görülmediğinden bozulması üzerine; mahkemece, bozma kararından sonra birinci yıl buğday, ikinci yıl taze fasulye ve beş yıl çilek münavebesinin dışına çıkılarak mevcut münavebeye iki yıl daha çilek münavebesi eklenmek suretiyle toplam yedi yıl münavebe üzerinden değerlendirme yapan rapora göre karar verilmesi,
2-Mahkemece tespit edilip davacı idare tarafından bankaya bloke edilen ve bozma sonrası iadesine karar verilen bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken bu bedelin 29.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine (ilk karar tarihi) kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.