11. Hukuk Dairesi 2014/9750 E. , 2015/1055 K.
"İçtihat Metni"FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/03/2014 tarih ve 2013/267-2014/55 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin cephe giydirme işiyle ilgili faaliyette bulunduğunu, dava dışı ... firmasından satın aldığı ürünleri kullandığını, kendilerinin üretici veya satıcı sıfatlarının bulunmadığını, davalının tescilli tasarımına dayanarak haklarında taklit ürün kullandıklarına dair savcılığa şikayette bulunduğunu, yapılan arama sonucu ürünlerine el konulduğunu, sonradan yaptırdıkları tespitte el konulan ürünler ile davalı tasarımının benzer olmadığının belirlendiğini, davaya konu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verildiğini, ceza davasında ise lehlerine hüküm kurulduğunu, olay nedeniyle yeniden başka bir firmadan profil aldıklarını, ek proje çizildiğini, nakliye masrafı yapıldığını, cephe giydirme işine son vermeleri nedeniyle kardan mahrum kaldıklarını, ticari itibarlarının zedelendiğini ileri sürerek, haksız rekabetin tespitini, hükmün ilanını, 20.627,20 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan maddi tazminat talebini ıslah dilekçesiyle yükseltmiştir.
Davalı vekili, tasarımlarına dayalı olarak şikayet haklarını kullandıklarını, TTK’nın 62. maddesine göre talebin zamanaşımına uğradığını, eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının gerekli araştırmayı yapmadan davacı hakkında taklit ürünler kullandığından bahisle şikayette bulunduğu, yapılan incelemede el konulan ürünlerin davacı tasarımı ile benzer olmadığının belirlendiği, bu surette davalının haksız olduğunun ortaya çıktığını, eylemin 6762 sayılı TTK’nın 57/1. maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, olay nedeniyle davacının maddi zarara uğradığı, itibarının zedelendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, haksız rekabetin tespitine, hükmün ilanına, 21.479,35 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya dair maddi tazminat talebi geri alındığından bu talep hakkında esasa dair karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, davacı taraf yargılama aşamasında tazminat istemine ilişkin 9.920,05 TL"lik kısmı atiye bıraktığını beyan etmiş, davalı vekili ise, 03.11.2011 tarihli dilekçe ile atiye terk beyanına muvafakat etmediklerini bildirmiştir. Mahkemece, bozmadan önce bu kalem istemle ilgili olarak talebin reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmemiş, Dairemizin bozma ilamından sonra ise mahkemece atiye terk edilen kısım için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve davalı lehine vekalet ücretine de hükmedilmemiştir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalının geri almaya muvafakat etmediği ve davacının bozmadan önceki kararı temyiz etmemesi nedeniyle usulü kazanılmış hakkın oluştuğu da nazara alınarak, davacı tarafından atiye terk edilen kalemle ilgili olarak davanın reddine karar verilmesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.