8. Hukuk Dairesi 2014/630 E. , 2014/6436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
.... ile ... aralarındaki dava hakkında .... 1. Aile Mahkemesi"nden verilen 16.01.2013 tarih ve 986/43 sayılı hükmün Daire"nin 17.09.2013 gün ve 9324/12400 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davacı- karşı davalı ... ve davalı-karşı davacı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-birleşen dosyada davalı ... vekili, tarafların 01.01.2002 tarihinden sonra edindikleri ve davalı ... adına kaydedilen 26030 ada 1 parselde 5 nolu daire, 395 ada 3 parsel üzerinde inşa edilen lüks villa, .... plakalı araç bir motosiklet ve davacı karşı davalı ... adına bulunan banka hesaplarındaki aktiflerin edinilmiş mal olduklarını ve yarı oranda davacı ...’nin katılma alacağı olduğunu açıklayarak TMK 236/1.m gereği 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallarla ilgili olarak yasal mal rejiminin tasfiyesi ile tasfiye neticesi davacının alacağının tespiti ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 15.000 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan ...’dan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Harcını yatırmak suretiyle verdiği 05.07.2011 tarihli ıslah dilekçesinde talep miktarını 220.000 TL"ye yükseltmiştir. Birleşen karşı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı karşı davacı ... vekili asıl davanın yersiz açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde karşı davalı ... adına kayıtlı Bostanlı’da alınan evin bedelinin tamamının ...tarafından karşılandığını açıklayarak tapu kaydının iptali ile vekil edeni ... adına tesciline veya taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 30.000 TL"nin katkı payı olarak davalı ...’den alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını da yatırdığı 24.06.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle dilekçesi ile talep miktarını 170.000 TL"ye yükseltmiştir.
Mahkemece, davacı ... vekilinin davasının 15.000,00 TL"lik kısmının kabulüne, dava tarihi olan 15.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte birleşen dosyada davacı ...’dan alınmasına, 205.000,00 TL"lik kısmının ise zamanaşımı nedeni ile reddine, birleşen dosyada davacı ... vekilinin davasının 88.032,00 TL"lik kısmının kabulüne, 30.000,00 TL"lik kısmı için dava tarihi olan 23.12.2008 tarihinden, 58.032,00 TL"nin ıslah tarihi olan 24.06.2011 tarihinden itibaren geçerli yasal faizi ile birlikte davacı-birleşen dosyada davalı ...’den alınmasına, 81.968,00 TL"lik fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairece, davacı ...
yönünden verilen kabul kararının yerinde olduğu, asıl dava 15.000 TL taleple açılmış, yargılama sırasında bilirkişi raporları sonrası davacı ... vekili katılma alacağı taleplerini 220.000 TL"ye yükselttiğini açıklamıştır. Davacının talebi katılma alacağı niteliğinde olup Dairece, her ne kadar önceki kararlarda bu tür davalarda TMK"nun 178.maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu benimsenmiş ise de, Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı ilamıyla, edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından da TMK"nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK"nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüş, Dairece de bu görüş benimsenmiştir. 6098 sayılı TBK"nun 153/1-2. bentleri (Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur) gözetilerek boşanma kararının kesinleştiği 24.06.2010 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin henüz geçmediği anlaşıldığına, davacı taraf da bu süre içinde ıslah isteğinde bulunduğuna göre, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde karar verilmesi gerekmektedir. O halde; dava ve ıslah tarihi itibariyle dava zamanaşımı süresi dolmadığı anlaşıldığından, davacının talebi ve mahkemece bilirkişi raporu ile belirlenen miktar gözetilerek ıslah edilen miktarla ilgili de hüküm kurulması gerekirken, usul ve kanuna aykırı şekilde ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu görüşünden hareketle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği, birleşen davada ise, dava konusu Bostanlı’da bulunan 9509 ada 3 parselde 3 numaralı mesken 04.11.1999 tarihinde taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli iken alınmış olup, katkı payı alacağı hesabı yapılırken, tarafların dava konusu mal varlığı değerinin edinildiği tarihe kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirlenmesi, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacı eşin katkı oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağının tespit edilmesi, gerektiğinde hakkaniyet ilkeleri ve fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesinin göz önünde tutulması ve davacının katkı payı alacağı konusunda bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek bozma sevk edilmiş, taraf vekilleri süresi içerisinde kararın düzeltilmesini istemişlerdir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere, bozma ilamında tarafların katkı payı alacağının hesaplanma yöntemi açıklanırken davacı karşı davalı ...’e ait ziynet eşyalarından elde edilen 9.468 TL. maddi hata neticesinde davalı karşı davacı ...’ın katkı payı alacağına ilave edilmek suretiyle (9.468 TL + 55.032 TL) toplam 64.500 TL olarak yazıldığına, bu tür maddi hataların mahallinde düzeltilmesi ve katkı payı alacağının hesaplanması sırasında gözetilmesi her zaman mümkün bulunduğuna göre, yerinde olmayan ve HUMK.nun 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan taraf vekillerinin karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, 50,45 TL ret harcının istek halinde davacı-karşı davalıya ve davalı-karşı davacıya ayrı ayrı iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.