Defter - kayıt ve belgeleri gizlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10462 Esas 2020/1379 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10462
Karar No: 2020/1379
Karar Tarihi: 17.02.2020

Defter - kayıt ve belgeleri gizlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10462 Esas 2020/1379 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın defter, kayıt ve belgeleri gizlemek suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesine göre suçun oluşabilmesi için noter tasdiki gibi belgelerle sabit olan defter veya belgelerin incelenmek üzere ibrazının istenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, idareden defter veya belgelerin varlığını kanıtlayan belgelerin bulunup bulunmadığı sorulması ve varsa bunların dosyaya intikal ettirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Ayrıca, hüküm tarihinin yanlış yazılması ve erteli hapis cezasının uzun süreli olması nedeniyle sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur. Bu nedenlerle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 1. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 3. fıkrası
- 1412 sayılı CMK'nin 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/10462 E.  ,  2020/1379 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizlemek
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-2. maddesinde öngörülen defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için varlığı noter tasdiki, belge basım-teslim formu gibi belgelerle sabit olan defter veya belgelerin incelenmek üzere ibrazının istenmesi gerektiğinden, katılan İdareden, ibrazı istenen 2009 takvim yılına ilişkin defter veya belgelerin varlığını kanıtlayan belgelerin bulunup bulunmadığı sorularak, varsa bunlara ilişkin tutanak ve belgelerin denetime olanak verecek biçimde dosyaya intikalinin sağlanmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Kabule göre de;
    a) Defter ve belgelerin ibrazına ilişkin istem yazısının 15/06/2011 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan 01/07/2011 tarihinin, yüklenen suçun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda suç tarihinin yanlış yazılması,
    b) Hükmolunan erteli hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nin 321. Maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.