12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20763 Karar No: 2017/11534 Karar Tarihi: 28.09.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/20763 Esas 2017/11534 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/20763 E. , 2017/11534 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine karşı lehtar borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekin keşideci tarafından keşide edildikten sonra ciro yolu ile tekrar keşideci eline geçmesi üzerine, keşidecinin çeki takip alacaklısı lehine ciro ederek tekrar tedavüle çıkarmış olduğunu ve takibe dayanak çekin keşide tarihi ile bedelinin tahrif edilerek üzerine paraf imza atıldığını, bu düzeltmenin ve paraf imzanın yetkili kişilere ait olmadığını, çekin bu haliyle kambiyo senedi vasfını kaybettiğini ileri sürerek takibin iptali isteğinde bulunduğu, mahkemece çekin lehtarı tarafından keşideciye ciro edildiği keşidecinin çeki ciro ederek tedavüle çıkarttığı, alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Çek, keşideci tarafından lehtar lehine düzenlenip, keşide edildikten sonra, lehtar tarafından tekrar keşideciye ciro edilmesi halinde, keşidecinin TTK"nun 700/3. maddesi koşullarında yeniden çeki tedavüle çıkararak ciro etmesi durumunda, ikinci tedavülden önceki lehtarın sorumluluğu kalmadığından, lehtar hakkında takip yapılamaz. Bu durumda, keşideci ile takip alacaklısı hamil arasında sorumluluk vardır. Zira keşideci, çeki yeniden tedavüle çıkarmakla, lehtar adına keşide etmeden önceki durumuna döndüğünden lehtarın sorumluluk zinciri içinde yer alması mümkün değildir. Somut olayda, takip dayanağı çekin keşideci hanesinde ... İnş. Öz. Sağ. Hiz tarafından lehtar lehine düzenlenip keşide edildikten sonra, lehtar tarafından ... isimli kişiye ciro edildiği ciranta ...’ın çeki kendi şahsı adına imzaladığı, görülmektedir. Bu durumda, çekin keşidecisi tarafından tekrar tedavüle çıkartıldığından söz edilemez. O halde mahkemece borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.