Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15440
Karar No: 2014/15344
Karar Tarihi: 20.11.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/15440 Esas 2014/15344 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/15440 E.  ,  2014/15344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERZURUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/05/2014
    NUMARASI : 2014/292-2014/483

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı Banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı S.. Ç..’nin dava dışı H. D.. vekili olarak davacı aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak (2009/35 D.İş) Mudanya İcra Müdürlüğünün 2009/1838 E. sayılı dosyası ile davacı aleyhinde takibe girişildiğini, bu dosya üzerinden davalı İNG Bank’a müzekkere yazılarak davacının (takip borçlusu) hesabından 24.563 TL’nin dosyaya gönderilmesinin istendiğini, davalı bankanın parayı İcra Müdürlüğüne göndermesi gerekirken, diğer davalının şahsi hesabına göndermesi nedeniyle, davalı S.. Ç..’nin ise bankaca şahsi hesabına gönderilen parayı aldıktan sonra hukuka aykırı şekilde ihtiyati haciz ve icra talebinden feragat ederek davaya itiraz etme yolunu kapattığını öne sürerek, 24.563 TL’nin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istenilmiştir.
    Davalı S.. Ç.. cevabında, vekil sıfatıyla hareket ettiğini, husumet yöneltilemeyeceğini belirtmiş, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, mesnetsiz açılan davanın reddini dilemiştir.
    Davalı İNG Bank vekili cevabında; zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacı yanın parayı kendi rızası ile diğer tarafa ödeneceğini bilerek banka hesaplarına yatırdığını, ardından rızası yok gibi davranıp dava açtığını belirtip davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davalı S.. Ç.."nin vekil sıfatıyla hareket ettiği ve davalı sıfatı bulunmadığı gerekçe gösterilerek hakkındaki dava reddedilmiş, davalı İNG Bank yönünden ise; davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 03/10/2013 tarih ve 2013/10016 Esas, 2013/13822 Karar sayılı ilamı ile; " Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılardan S.. Ç.. yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, mahkemece, davacı ile davalılardan İNG Bank arasında mevcut sözleşme ilişkisi nedeniyle BK.nun 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı uygulanması gerektiği gözönüne alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı düşünce ve yazılı gerekçe ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak; davalı S.Ç..hakkında sıfat yokluğu nedeniyle verilmiş olan önceki kararın bozma kapsamı dışında tutulması nedeniyle kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; davalı İNG Bank hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile; davalı İNG Bank"ın Erzurum 1.İcra Müdürlüğünün 2010/12045 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına; davacı tarafın yasal unsurları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacının temyiz itirazı icra inkar tazminatına yöneliktir. İcra İflas Kanununun 67.maddesine göre, itirazın iptaline karar verilmesi halinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının haklılığının tespit edilmiş olması, alacağın da likit ve muayyen, bir başka deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olması zorunludur.
    Somut olayda, alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle buna yönelik talebin reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Davalının temyiz itirazına gelince;
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 121.(818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 104/son) maddesi hükmünde; faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlunun, icra takibine girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğu; temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemeyeceği açıklanmıştır.
    Somut olaya gelince, davacı tarafından davalı aleyhine 21.10.2010 tarihinde başlatılan icra takibi ile 24.563,00 TL asıl alacak ve ödeme tarihi olan 31.07.2009 tarihinden takip tarihine kadar 4.804,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.267,11 TL alacağın tahsil tarihine kadar faiziyle birlikte tahsili istenmiş olmakla, takip tarihinden önceki tarihler için talep edilen faize de faiz yürütülmesi istenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, itirazın iptaline, takibin (asıl alacak ve işlemiş faiz) toplamı üzerinden devamına karar verilmiş, itiraza konu alacağın içinde işlemiş faizin de bulunduğu gözardı edilerek, işlemiş faize takip tarihinden sonraki dönemde yeniden faiz yürütülmesine neden olacak şekilde hüküm oluşturulmuştur.
    Mahkemece hükmedilen alacağın bir kısmı işlemiş faizdir. İşlemiş faiz alacaklarına yeniden temerrüt faizi işletilmesi yasal olarak mümkün değildir. Bu olgular gözetilerek mahkemece hüküm verilirken işlemiş faize takip tarihinden sonraki dönemde yeniden faiz işletilmesine neden olmayacak şekilde hüküm oluşturulması gerekmektedir.
    Mahkemece ana para alacağına, icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülebileceğinin gözetilmemiş olması(TBK 121.md) usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi