12. Hukuk Dairesi 2016/21568 E. , 2017/11532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu sıfatıyla “... Tur. Taş. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti”, “.. Alm. İnş.San. … Tic.Ltd. Şti.” ile “... Tur. Taş. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti ve .. Alm. İnş.San. … Tic.Ltd. Şti. İş Ortaklığı” hakkında icra takibi yapıldığı, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden ... Tur. Taş. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.nin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığını ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Yerel mahkeme kararının davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin ,19.12.2013 gün, 2013/33719 Esas, 2013/40801 sayılı kararıyla kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozma kararına direnilmesi ve bu kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.04.2016 gün, 2014/12-1144 Esas, 2016/545 sayılı kararıyla yerel mahkemece, temyize konu ilk kararının gerekçesinde yer verilmeyen ve dolayısıyla Özel Daire tarafından değerlendirilmeyen " Özel Daire bozma ilamından sonra dosyaya sunulan eldeki dosyanın davacısı tarafından aynı istemle açılan bir başka dosyaya ilişkin ilam (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.12.2013 gün ve 2013/32984 E., 2013/39864 K. sayılı onanma kararı ve anılan kararın düzeltilmesine ilişkin istemin reddine dair 17.03.2014 gün ve 2014/5858 E.,2014/7466 K. sayılı ilamı)" gerekçesine yer verilerek, yeni bir hukuki gerekçeye dayalı olarak "direnme" olarak adlandırılan karar verildiği, Mahkemenin "direnme" olarak adlandırdığı temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu dolayısıyla mahkemenin direnmeye konu hükmünün yeni hüküm niteliğinde olup, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının inceleme merciinin Özel Daire olduğu gerekçesiyle temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr.... İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137 HGK. nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E 2003/564 K. Sayılı içtihadı). Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
Öte yandan Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 Sayılı T.B.K."nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak şirketin karına iştirak hakkına sahip olduğundan, ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kar payını İİK.nun 89. maddesine göre haczettirebilir. Ayrıca aynı Kanunun 638. maddesine göre, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, bir ortağın şahsi alacaklıları haklarını, ancak o şerikin tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler, ne var ki şirket sözleşmesinde bu kuralın aksi de kararlaştırılabilir.
Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak tüzel kişiliği olmayan adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması veya takip işlemleri yapılması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından her zaman şikayet konusu yapılabilir.
Somut olayda, adi ortaklığın alacaklı olduğu 3. kişilere İİK"nun 89/1. maddesine göre, haciz ihbarnamesi gönderilerek borçlu ... Tur. Taş. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti ve .. Alm. İnş.San. … Tic.Ltd. Şti. İş Ortaklığı"nin alacağı üzerine haciz konulduğunun belirtildiği, şikayet dilekçesinde ise adi ortaklığın mallarının haczedildiği ve haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu görülmektedir.
Adi ortaklığın kendisini oluşturan şirketlerden ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması ve yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca adi ortaklığın 3. şahıslardaki alacak ve hakları üzerine haciz konulmasının mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile adi ortaklığın alacaklı olduğu 3. şahıslara gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerinin iptaline ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.