21. Hukuk Dairesi 2015/13434 E. , 2015/19850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bu ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı ... bünyesinde 01/12/1990-14/11/2007 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı şekilde "davanın kısmen kabulü ile davacının davalı... Belediye Başkanlığı"nda 01/12/1990-02/03/1997 tarihleri arasında 2253 gün süre ile hizmet akdine bağlı olarak asgari ücret üzerinden çalışmasının bulunduğunun tespitine, davacının davalı.... Belediye Başkanlığı"nda 03/03/1997-31/12/1999 tarihleri arasında tespiti gereken sigortalı çalışma gün sayısı 1018 gün olup SSK ya bildirilen 996 gün tenzil edildikten sonra kalan 22 gün hizmet akdine bağlı olarak asgari ücret üzerinden çalışmasının bulunduğunun tespitine, davacının dava... Belediye Başkanlığı"nda 01/01/2003-31/12/2003 tarihleri arasında 360 gün süre ile hizmet akdine bağlı olarak asgari ücret üzerinden çalışmasının bulunduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine" şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesidir. Bu kapsamda hizmet tespitine yönelik davalarda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı ...’na, davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin hukuksal geçerliliği haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar içinse tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa da tanık dinletilmesi mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 27/12/1944 doğum tarihli olan davacının 03/03/1997 tarihli davalı ..."nda çalışmaya başladığına ilişkin bildirgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, ayrıca davalı ... Başkanlığınca davacının çalışmalarına ilişkin olarak düzenlenmiş olan 10/01/2001, 02/07/2001, 15/02/2002, 01/07/2002, 05/02/2004, 04/02/2005, 01/02/2006 tarihli işe giriş bildirgelerinin Kurum"a verilmiş olduğu, hizmet cetvelinde 03/03/1997-31/12/2000 tarihleri arasında 1997 yılı içerisinde 291 gün, 1998 yılı içerisinde 349 gün, 1999 yılı içerisinde 356 gün, 2000 yılı içerisinde 359 gün, 2001 yılı içerisinde 337 gün, 2002 yılı içerisinde 298 gün, 2004 yılı içerisinde 296 gün, 2005 yılı içeirinde 327 gün, 2006 yılı içerisinde 330 gün, 2007 yılı içerisinde 30/04/2007 tarihli çıkış kaydı ile 120 gün davacı adına davalı ... Başkanlığınca Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulmuş olduğu, Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü"nün 22/01/2015 tarihli cevabî yazısı ile 1990 ila 1997 yılları arasındaki ödeme belgelerinde davacıya ait herhangi bir kayda rastlanmadığının belirtildiği, davalıya ait işyeri şahsi dosyasının sunulduğu, 02/07/2001-31/12/2001 tarihleri arasını kapsamak üzere davacı ile davalı ... arasında belirli süreli hizmet sözleşmesinin akdolunduğu, 24/03/1999 tarihli giyim eşyası teslim tutanağı ile 2000,2004 ve 2005 yıllarında yıllık izin talebine ilişkin olarak düzenlenmiş belgelerin davacıya ait şahsi dosyasında yer aldığı, 03/03/1997 tarihinden itibaren çalıştığı ve tüm işçilik alacaklarını alarak işyerinden ayrıldığı husunun 12/11/2007 tarihli ibranamede belirtilmiş olduğu, davacı tanıklarının dinlenmiş olduğu, bu şekli ile kurulan hükmün Dairemizin 03/12/2013 tarihli ve 2012/19566 ve 2013/22535 sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamı sonrası Mahkemece ilama karşı “uyma” kararı verilerek devam olunan yargılamada ihtilaf konusu dönem davalı ... çalışanlarının tanık sıfatıyla dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça “davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek” gerektiğinin belirtilmesine ve tanık beyanına göre davacı gibi geçici işçi statüsünde çalışan personelin 3 no lu ödeme emrine göre ücret ödemelerinin elden yapıldığının belirtilmesine rağmen Belediye Başkanlığı"nca düzenlenen 3(üç) no lu ödeme emrine ilişkin belge getirtilmeden, ücret ödemelerinin resmi kayıtlara geçmemesinin haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıp dayanmadığı hususu her türlü şüpheden uzak bir şekilde ispat olunmadan Mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş; davalı işyerinin kamu kuruluşu olmasından ötürü davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılmasının ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesinin esas olduğu gözetilerek davalı Belediyece düzenlendiği iddia olunan geçici işçilere ücret ödemelerinin elden yapılmasına dair ilgili 3(üç) no lu ödeme emrini getirtmek, var ise ihtilaf konusu dönemine ait puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, gerek görülmesi halinde yapılacak keşif ile davalı ... kayıtlarını araştırmak suretiyle hesap bilirkişisinden rapor istemek ve davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak, resmi kayıtların ibraz edilememesinin sel, deprem gibi nedenlerle belgelerin yok olması, tahrip olması, kaybolması gibi haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanması halinde tanık sözlerine itibar etmek ve toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirmek suretiyle elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma neticesi kurulan hüküm, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ... ve Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden Marmaraereğlisi Bel. Bşk. iadesine
09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.