Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/145
Karar No: 2014/6427
Karar Tarihi: 08.04.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/145 Esas 2014/6427 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/145 E.  ,  2014/6427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 02/10/2013
    NUMARASI : 2011/751-2013/862

    Davacı-karşı davalı S.. B.. ile davalı-karşı davacı T.. G.. aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Antalya 4. Aile Mahkemesi"nden verilen 02.10.2013 gün ve 751/862 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.04.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden T.. G.. vekili Avukat N.. T.. geldi. Karşı taraftan başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı-karşı davalı S.. vekili, evlilik birliği içinde tarafların ortak olarak davalıya babası tarafından verilen parsel numaralı taşınmaz üzerine 7 dükkan ve 2 adet evi birlikte yaptıklarını, kiralarını da T..’in aldığını, ayrıca yine dava dilekçesinde nitelikleri yazılı ev ve çeyiz eşyalarının evde kaldığını açıklayarak taşınmaz üzerine yapılan 7 adet dükkan ve iki evin keşif sonucu belirlenecek değerinin yarısının fazla hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL"sinin yasal faizi ile, ayrıca ev eşyalarının aynen iadesi, iade olmaması halinde fazla hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL"nin Talip’ten tahsiline karar verilmesini istemiş, 15.04.2013 tarihli harcını tamamladığı ıslah dilekçesi ile dükkan ve evler bakımından talebini 61.671,35 TL"ye yükseltmiş, karşı tarafın ev eşyalarının aynen iadeden kaçınması sebebiyle bilirkişi tarafından tesbit edilen 1.832 TL"nin de dava tarihinden geçerli yasal faizi ile T..’ten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı-karşı davacı T.. vekili, iddiaların doğru olmadığı, 7 adet dükkan ve iki adet evin ortak gelirle edinilmediğini, bunların T..’e ait ve babasından miras yolu ile intikal eden taşınmazlardaki hisselerin satılarak peyder pey yapıldığını, talebe konu eşyaların çeyiz eşyaları olmadığını, bu nedenle redde karar verilmesi gerektiğini, parselin kadının babası H.. K.. B.. tarafından kadına bağışlandığını, ancak taşınmazın düzeltildiğini, toprak çekildiğini ve sera yapımına elverişli hale getirildiğini, üzerine de tünel sera yapıldığını, dalgıç pompa kurulduğunu, seranın gelirini de S..’ın aldığını, şirketin işleri iyi gitmediğinden D.. Antalya Hal şubesinden kredi çekildiğini, ödenmesi gereken takribi 10.000 TL borç bakiyesi olduğunu, ayrıca Z.. Bankası Yeni Hal şubesinden T.. adına 90.000 TL kredi borçlanması yapıldığını, 6 aylık periyotlar halinde ödeme yapılacağını açıklayarak T.. aleyhine açılan davanın reddine, fazla hakları saklı kalmak üzere S.. adına kayıtlı parsel üzerindeki tünel seranın, dalgıç pompanın, yapılan 25.000 TL masrafın şirket hisseleri gözetilerek tesbit edilecek bedelin %90’ının S..’dan alınarak T..’e verilmesini, bedele dava tarihinden geçerli faiz yürütülmesini, D.. Yeni Hal şubesi ile Z.. Bankası Yeni Hal şubesinden alınan kredilerin toplam borç tutarının %10’unun S..’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların karşılıklı katılma alacağına ilişkin davalarına göre davacı-karşı davalı S.. G.."in katılma alacağının 61.671,35 TL, davalı-karşı davacı T.. G.."in katılma alacağının 5.589,13 TL olduğunun tespiti ile eşlerin alacaklarının yasa gereği takası sonucunda 56.082,22 TL katılma alacağının karar tarihi olan 02.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı T.. G.."ten alınarak davacı-karşı davalı S..G.. (B..)"e verilmesine, davacı-karşı davalı S.. G.. (Bağış)"in kişisel eşyalarına ilişkin davasına göre kişisel eşyalarının aynen teslimine, aynen teslim gerçekleşmediği takdirde eşya bedeli olarak belirlenen 1.832,00 TL"nin davalı-karşı davacı T.. G.."ten dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 14.04.1992 tarihinde evlenmiş, 01.10.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 21.07.2011 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM"nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 sayılı Yasa"nın 10.m.).
    Davacı S.. tarafından dava konusu yapılan parsel üzerindeki 7 adet dükkan ile 2 adet ev ve karşı davaya konu yapılan parsel üzerindeki sera 01.01.2002 tarihinden sonra meydana getirildikleri taraflarca da kabil edildiğine göre tarafların karşılıklı talepleri katılma alacağına yöneliktir, Ayrıca S..’ın ev eşyaları ile ilgili aynen iade olmazsa alacak, T..’in ise çektiği kredilerle ilgili S..’ın şirketteki payı sebebiyle sorumlu olması gerektiğine dair talepleri bulunmaktadır.
    Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK’nun 231, 236/1.m.). TMK"nun 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir. Ayrıca edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacaklar bakımından külli tasfiye söz konusudur. TMK"nun 236/1-son cümlesine göre takas def"i emir niteliğinde olup, istekle bağlılık ilkesi ile harçsız dava açılamaz kuralına takılmadan isteğin (takas defi"nin) değerlendirilmesi görüşü Dairece benimsenmektedir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, arsası dava konusu yapılmayan parsel üzerinde T.. tarafından 01.01.2002 tarihi sonrası yapıldığı anlaşılan 7 adet dükkan üzerinde davacı S..’ın katılma alacağı olduğu, bu dükkanların inşaaları sırasında davalı T..’e ait kişisel mal niteliğindeki 28272 ada parselin satılarak elde edilen bedelin dükkanların yapımında kullanıldığı toplanan delillerden anlaşıldığına, S..’a babası tarafından bağışlandığı anlaşılan parsel (28273 ada parsel oldu) üzerindeki seranın bağışlama öncesi mevcut olduğunun belirlenmesi sebebiyle S..’ın kişisel malı sayılması gerektiğine, T.. tarafından dava konusu edilen banka kredileri ile ilgili red kararında sunulan deliller karşısında takdirde bir isabetsizlik görülmediğine, ev eşyaları ile ilgili terditli kurulan hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğuna, iki tarafın ortağı olduğu şirket için çekilen krediden hissedarlık sebebiyle sorumluluğun mal rejiminin tasfiyesiyle bir ilgisi olmadığına göre davalı-karşı davacı Talip vekilinin aşağıdaki yazılı hususlar dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE,
    Toplanan delillere göre T.. tarafından inşa ettirildiği anlaşılan 7 adet dükkan ile 2 adet evin teknik bilirkişi raporu karşısında 10 yıl önce yapıldıklarının bildirilmesi, T..’in ise gerek kendisine gerek babasına ait kişisel mal niteliğindeki taşınmazları 2006 yılında satması karşısında savunmaya değer verilemeyeceği gerekçesi ile Mahkemece dükkanlar ile evlerin tümü üzerinde katılma alacağı hesaplanmıştır. Ancak, bu kabul az yukarıda da açıklandığı gibi dükkanlar bakımından yerinde olup hesaplamada sadece T..’e ait 2001 yılında satılan taşınmazın dikkate alınması doğru ise de tapu malikleri vekili olarak T.. G.. tarafından başvurulması üzerine parsel üzerinde iki adet mesken inşası için düzenlendiği anlaşılan 22.09.2006 tarihli yapı ruhsatı ve bu tarihi destekleyen tanık beyanları gözetildiğinde Mahkemenin takdirinin iki adet ev bakımından yerinde olmadığı açıktır. Bu nedenle iki adet evle ilgili yapılacak hesaplamada evlerin 2006 yılında yapılmaya başlandıkları ve iskan ruhsatına göre 2009 yılında tamamlandıkları kabul edilmelidir. Bu kabul ile tüm deliller birlikte düşünüldüğünde davacı S..’ın katılma alacağının hesaplanmasında 7 adet dükkan ile 2 adet evin bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın güncellenmiş sürüm değerlerinin dikkate alınması, bu değerlerden T..’in kişisel malı olarak belirlenen 28264 ada parseldeki 1/10 pay ile 28273 ada parseldeki 1/10 payın bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarih itibarıyla belirlenecek güncellenmiş sürüm değerlerinin iki adet evin değerinden, 28272 ada parselin tamamına ait değerin ise 7 adet dükkan değerinden düşüldükten sonra bulunacak artık değerin toplamı üzerinde S..’ın yarı oranda katılma alacağı olduğunun gözetilmesi, bu miktar üzerinden katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken evlerin inşa tarihinin hatalı olarak 2006 yılı öncesi olduğu kabul edilerek hesaplamanın bu kabule göre yapılması, T.. aleyhine fazla miktara karar verilmesi doğru olmamıştır. Hesaplamada şirket adına kullanılan kredi olması, şirket ortaklığı sebebiyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak doğurması sebebiyle esasen hesaplamada dikkate alınma imkanı olmayan D.."tan çekilen kredi nedeniyle belirlenen 5.589,13 TL"nin T.. lehine takas yapılarak S..’ın katılma alacağından mahsup edilmesi hatalı ise de hüküm davalı-karşı davacı T.. vekili tarafından temyiz edildiğinden, temyiz eden aleyhine bozma yapılamayacağından, T.. lehine usuli kazanılmış hakkın meydana geldiği gözetilerek bu miktarın yine yapılacak hesaplama sonunda S.. lehine bulunacak katılma alacağından takas-mahsup edilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
    Davalı-karşı davacı T.. vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle dükkan ve evlerle ilgili katılma alacağına yönelik olarak 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davacı-karşı davalıdan alınıp Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı-karşı davacıya verilmesine, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 988,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi