11. Hukuk Dairesi 2020/976 E. , 2021/533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24.09.2019 tarih ve 2019/45- 2019/74 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yatak yüzü kumaşı ürettiğini, davalının “erimiş polimer baskı metodu ile üretilen yatak yüzü kumaşı” başlıklı patent konusu usulün müvekkili tarafından kullanıldığı iddiasıyla davacı aleyhine ihtiyati tedbir kararı talep ettiğini, talebinin kabul edilerek müvekkilinin Çok Amaçlı Kaplama ve Lamine MRBL 2400 Vario f"Hotmelt makinesinde söz konusu patent konusu usul kullanılarak üretildiği iddia edilen laminasyonlu yatak yüzü kumaşlarına ve Holmelt makinesine el konulmasına karar verildiğini, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Holmelt makinesinde birden fazla laminasyon ve diğer usuller kullanılarak yatak yüzü kumaşı üretildiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine ihtiyati tedbirin kaldırıldığını, davacının yatak yüzü kumaşı üretiminin sadece %l0"unun altında kalan kısmının, davalının patenti ile hiçbir şekilde benzer olmayan laminasyon usulü ile yapıldığını, müvekkilinin fabrikasında yapılan yatak yüzü kumaşı üretiminin %90 ve daha fazlasının tedbire konu olmayan başkaca usuller kullanılarak yapıldığını, davalının müvekkilinin müşterilerine noter kanalı ile gönderdiği ihtarnameler ile davacının tüm yatak kumaşı üretiminin patent haklarının ihlali suretiyle yapıldığı tespitinde bulunulduğunu iddia ettiğini, bu şekilde davacıyı müşterileri nezdinde küçük düşürdüğünü, davacının iş ve emtiaları hakkında kasıtlı olarak kötüleyici ve incitici beyanlarda bulunduğunu, davalının bu davranışlarının haksız rekabet teşkil ettiğini, davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığını ileri sürerek, davalının haksız rekabetinin tespitine ve davalının bu eylemlerinin men"ine, oluşan maddi durumun ortadan kaldırılarak davalının yanlış ve yanıltıcı beyanlarının düzeltilmesine, 500.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hükümsüz kılınana kadar patentten doğan hakların kullanılmasının yasal olduğunu ve haksız rekabet oluşturmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; davacının fabrikasında davalının patentine konu usul dışında da laminasyon usulü ve diğer usullerle üretim yapıldığının tespit edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından davacının müşterilerine gönderilen ihtarnamelerde; ihtiyati tedbirin sadece davalının patentine konu üretim ile sınırlandırıldığı belirtilmeyerek, sanki davacının tüm yatak yüzü üretiminin davalının patenti kapsamında olduğu izlenimi verilerek davacının müşterileri nezdinde yanlış ve yanıltıcı bir intiba oluşturulduğu, zaten davacı aleyhine ihtiyatı tedbir kararı uygulanması sebebiyle bu ihlalin durdurulmuş olduğu, dolayısıyla davacının müşterilerince ihlale konu olan yatak yüzü kumaşlarının satın alınması tehlikesinin bulunmadığı dikkate alındığında davalı tarafından gönderilen ihtarnamelerinin "teamülün kabul ettiği toleransı" aştığı ve davacıyı müşterileri nezdinde gereksiz yere incitici nitelikte olduğu, yine davalının davacının müşterilerine gönderdiği ihtarnamelerde ihtiyaçları olan yatak yüzü kumaşını kendisinden alma teklifinde bulunmak suretiyle yanıltıcı beyanlarla davacının kötülenmesi yanında davacının müşterilerini kapmaya yöneldiği, bu şekilde dürüstlüğe aykırı bir rekabet türü oluşturduğu, ayrıca davalının 3. şahıslara göndermiş olduğu ihtarnamelerde dayanak yaptığı patentin hükümsüz kılınmış, davacıya açmış olduğu tecavüz davasının reddedilmiş ve kararların kesinleşmiş olduğu, dolayısıyla davalının sözkonusu ihtarnamelerde kullandığı yanıltıcı ifadelerden dolayı kusurlu olduğu, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğu, davalının hukuka aykırı fiili nedeniyle davacının manevi tazminat hakkı doğduğu gerekçeleriyle, davacının haksız rekabete ilişkin davasının kabulüne, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil başlangıç tarihi olan 25.10.2011 tarihinden itibaren başlamak üzere avans faizi oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.021,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.