MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/05/2014 tarih ve 2013/537-2014/135 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, ...."nin 1987 yılından itibaren .... gurubu gibi güçlü bir müşteriye sahip olması nedeniyle 2002 yılında bu şirketin hisselerini satın almak için teklifte bulunduğunu, hisselerinin bir kısmını bu tarihte, kalanı da 2010 yılında aldığını, davalı ..."ın da 2007 yılına kadar yönetim kurulu üyesi, 2010 yılına kadar yönetim kurulu başkanlığı yaptığını, hisse devrinin ardından davalı ..."ın, yakın arkadaşı ...."a müvekkili şirketle aynı faaliyet alanına sahip olan ....."yi kurdurttuğunu ve bu şirketin arka planında bulunduğunu, davalı ..."ın fiyat oluşum bilgileri ve stratejileri, müşteri listesi, tedarikçi firmalar ve ham madde fiyatları gibi bir çok ticari sırlara vakıf olduğunu, sır niteliğindeki bu bilgileri diğer davalı ile paylaştığını, müvekkili şirketin bu fiyatları esas alarak müşterilere daha düşük teklifler verdiğini, müvekkilini piyasaya kötülediklerini, müşterilerini ve çalışanlarını ayarttıklarını, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri neticesinde ...."nin müşterileri ve çalışanlarını tamamiyle kaybettiğini ileri sürerek davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve HMK"nın 107. maddesi uyarınca kısmı dava olarak 500.000 TL maddi tazminatı ile 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin diğer davalı ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, iddiaların asılsız bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, ..."nin hissedarı konumunda bulunan davacının bu şirket adına dava açma hakkının bulunmadığını, iddiaların doğru olmadığını, haksız rekabet bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın hem .... hem de davacı ..... ile ilgili olarak
açıldığı, her ne kadar davadan sonra 19.10.2012 tarihinde davacı şirket ile .... birleşmiş ise de, her dava açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre çözüleceğinden ve dava tarihinde davacının ...."nin ortağı bulunup ortağın şirket adına haksız rekabet davası açması mümkün olmadığı gerekçesiyle ...."ye karşı yapıldığı iddia edilen haksız rekabet nedeniyle açılmış davanın davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle HMK"nın 114/d ve 115/2 maddesi uyarınca reddine, davacının kendisi ile ilgili olarak davalılar aleyhine açtığı haksız rekabet davasının da ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davada varlığı ileri sürülen haksız rekabet iddiaları kanıtlanamadığı gibi HMK"nın 115/son maddesindeki koşulların da oluşmamış olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.