17. Ceza Dairesi 2015/14039 E. , 2016/11223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince kurulan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararın, aynı Yasa maddesinin 12. fıkrası gereğince temyizi olanaklı olmayıp itirazı olanaklı kararlardan olması nedeniyle ve 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca, sanıklar müdafileri yönünden yasa yolu ile merciinde yanılmanın yasa yoluna başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."e yönelik hırsızlık, ..."e yönelik eylemleri nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."e yönelik hırsızlık, ..."a yönelik hırsızlığa teşebbüs, müştekiler ..., ..., ..."a yönelik işyeri dokunulmazlığının ihlali ve müşteki ..."e yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların müştekilerin zararlarını karşılamaya yönelik bir irade ortaya koymadıklarının anlaşılması karşısında, sanıklara zararı karşılamak isteyip istemediklerinin sorularak, istemeleri halinde makul süre tanınması yönündeki tebliğnamenin görüşüne iştirak edilmemiştir.
Hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerek itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..."ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
C-Sanıklar ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."e yönelik işyeri dokunulmazlığının ihlali, sanık ... hakkında müşteki ..."a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;
Olay yerinde çekilen fotoğraflar ve inceleme raporuna göre, müşteki ..."un işyerinin demir korkulukla çevrili kısmının açılarak, bu alanın içerisine girilerek dükkan kapısının kilidinin kırıldığı ancak bu kısmın içerisine girilemediğinin, demirle çevrili eklenti niteliğindeki alana girildiğinin anlaşılması karşısında, işyeri dokunulmazlığı suçunun oluşmadığına dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekilere ait işyerlerine girerek hırsızlık yapan sanıklar ... ve ..."ın, işyerine izinsiz girmesinin, 5237 sayılı TCK"nın 116/2. maddesinde tanımlanan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden “müstakil bir zarar” yaratmadığı, hırsızlık suçundan ayrıca cezalandırılmalarına karar verildiği dikkate alındığında; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan uygulama yapılırken, “müştekilerin zararının karşılanmaması nedeniyle” biçiminde somut olay ile örtüşmeyen 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde yer alan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinde, sanıklar yönünden yasanın öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, cezanın bireyselleştirilmesine yönelik kabul edilen ölçütlerle çelişir şekilde 5271 sayılı CMK"nın 231/5-14. madde ve fıkralarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Müşteki ..."un işyeri kilidinin kırılması nedeniyle uğradığı zararı talep etmediğini ifade etmiş olması karşısında, sanık ... hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık ..."ın kasten işlemiş olduğu suçlar nedeniyle hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..."ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 01.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.