Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/765 Esas 2010/2595 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/765
Karar No: 2010/2595

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/765 Esas 2010/2595 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi 2009/765 E. , 2010/2595 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :20.10.2008
NUMARASI :Esas no: 2008/1081 Karar no:2008/1192

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Hükümde karar altına alınan altınların cins, nitelik, miktar ve değerleri gösterilmemiştir.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hükmün sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık , şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. (HUMK. md. 381/2).
Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan altınların cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1.bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.15.02.2010 (Pzt.)

KARŞI OY YAZISI

Anlaşma konusunun bir bölümünün dışlanarak anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşebileceğini düşünmüyorum.