20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9130 Karar No: 2016/7953 Karar Tarihi: 20.09.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9130 Esas 2016/7953 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9130 E. , 2016/7953 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret ve Ankara 15. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 21.02.2014 tarihli dilekçeyle; davalı ile yapılan bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi kapsamında kredili mevduat hesabından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemleriyle asliye ticaret mahkemesinde dava açmıştır. Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi; "...davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın ticari amaçlı olmayan tüketici kredisinden kaynaklandığından davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Ankara 15. Tüketici Mahkemesi; "...taraflar arasında yapılan 14.04.2009 tarihli Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin kapsamının vadesiz TL mevduat hesabı, destek hesap, ... nakit kart, internet ve Telefon Bankacılığı Üyeliği ile Otomatik Fatura Ödeme Talimatından ibaret olduğu, davalının cevap dilekçesinde uyuşmazlığın kredi kartı borcundan kaynaklandığını belirttiği, davanın Tüketici Kanunundan önce açıldığı, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 44. maddesine göre davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 10. Maddesinde ise "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlanmıştır. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından; davacı banka ile davalı gerçek kişi arasında 14.04.2009 tarihli Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin yapıldığı, anılan sözleşmesinin kapsamının "vadesiz TL mevduat hesabı, destek hesap, ... nakit kart, internet ve Telefon Banakacılığı Üyeliği ile Otomatik Fatura Ödeme Talimatından ibaret olduğu, davalının kredili mevduat hesabından kaynaklı borcunu ödememesi üzerine davacı bankanın icra takibi başlattığı, davalında itirazı üzerine takibin durduğu, bankanın eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; taraflar arasında yapılan bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi kapsamında kredili mevduat hesabından kaynaklı hizmet alım ve satımı sözkonusu olduğundan davalı tüketici olup, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Ankara 15. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.