Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5535
Karar No: 2010/2108
Karar Tarihi: 22.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/5535 Esas 2010/2108 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2009/5535 E.  ,  2010/2108 K.

    "İçtihat Metni"

    ........
    Dvacı, davalı işverenler yanında çalışmış olup taşarrufu teşvik kesintilerinin ve nemalarının ödenmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 4.900,00 TL"nin belirlenmiş ödeme zamanlarından itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulü ile 188.14 TL nema alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir.
    Hükmün, taraflar Avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Davalı Limited şirketin 14.06.2000 tarihinde tasfiyeye girdiği ancak, tasfiye edilip edilmediği dosyada kapsamından anlaşılamadığından tasfiye edilmemişse, iflas idaresi veya tasfiye memurlarının tesbiti ile dava dilekçesi tebliğ edilmeli ve huzuru ile davaya devam edilmeli, şayet tasfiye kesinleşmiş ve şirketin sicil kaydı ticaret sicilinden terkin edilmişse, davacıya şirketin ihya edilmesi için süre verilerek, dava açması sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra davaya devam edilmelidir.
    2-01.04.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3417 sayılı ....... Değerlendirilmesine Dair Kanunun 4. maddesi, işverenlerin, işçilerin ücretlerinden yapacakları tasarruf kesintileri ile sağlayacakları işveren katkılarını tahakkuk ettirerek ücret ödemesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar ...........işçiler adına açtıracakları “.......’na” yatıracaklarını hüküm altına almış, 7. maddesi ile de işverenler tarafından...... zamanında ..........gönderilmemesi ve kesinti ve katkı tutarlarının ödenmemesi halinde Kurumun re’sen veya ilgililerin başvurusu halinde 506 sayılı ......primlerin tahsiline ilişkin hükümleri uyarınca tahsil olunarak alınacak gecikme zammı ile birlikte ilgili banka hesabına yatırılacağı öngörülmüştür.
    ..


    29.04.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanun ile 3417 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış, anılan Kanunun 7. maddesinde; 3417 sayılı Kanunun mülga 2 nci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, 8. maddesinde; “3417 sayılı Kanun hükümlerine göre, ücretlerden yapılması gereken tasarruf kesintileri ile katkı paylarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırmayan işverenlerden; yatırılması gereken miktarlar ile gecikme zammı, resen veya ilgililerin başvurusu halinde..... 506 sayılı ...... primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunarak ....... yatırılır.” hükmü öngörülmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 02.05.2007 gün ve 2007/21-228-247 sayılı Kararında da açıkça belirtildiği gibi; çalışanların zorunlu olarak tasarrufa teşvik edilmesi ve bu tasarrufların değerlendirilmesi kapsamında oluşan hukuksal ilişkinin borçlusu işveren olup, davalı Kurum, borç ilişkisinden doğan edimi ifayla yükümlü olan, kendisinden edimin ifası istenen kişi konumunda bulunmamaktadır. 4853 sayılı Kanundan doğan yükümlülüğün kapsamı; sigortalı nam ve hesabına tahsilden ibaret olup, mevzuatında öngörülmemesi karşısında, Kuruma verilen bu görev ve yetki, aynı zamanda müteselsil borçluluğu kapsamamaktadır.
    3417 ve 4853 sayılı Kanunlar uyarınca tasarrufu teşvik alacaklısına sağlanmaya çalışılan güvence; işveren karşısında güçsüz konumda bulunan çalışanın, belirtilen kesinti, katkı payı ve nema toplamı yönünden oluşan alacağını kamu alacağı seviyesine çıkararak, onun 6183 sayılı Kanun uyarınca davalı Kuruma tanınan olağanüstü takip ve tahsil yollarından yararlandırılmasını sağlamak istenmiştir. Kurum, yukarıda anılan yasal düzenleme çerçevesinde davadan önce harekete geçerek birkısım şikayetçi sigortalılar nedeniyle 1992/6 ila 1999/6. aylık dönemi için icra takibi yapıldığı ve 24.09.2004 tarihli yazı ile borcun tamamının ödendiği ve icra dosyasının işlemden kaldırıldığı bildirilmiştir. 4853 sayılı Kanunun 8. maddesi gereği, Kurum haciz yoluyla tahsil ettiği tasarruf teşvik kesintisi ile katkı payını ilgilinin..... nezdindeki hesaplarına yatırmakla yükümlü olup, haciz yoluyla tahsil edilen miktar yönünden işverenin tasarrufu teşvik kesintisi ve nema alacağından sorumlu olduğu kabul edilemez.
    Mahkemece; işveren tarafından bankaya davacı adına yatırılan tasarruf kesinti miktarları da gözönüne alınarak, icra yoluyla Kurumca tahsil edilen miktarın kim adına ve hangi hesaba yatırıldığı, her bir işçi yönünden tahsil edilen miktarların ayrı ayrı bankada açılan tasarrufu teşvik personel hesabına yatırılıp yatırılmadığı araştırılmalı, uzman bilirkişiden denetlemeye elverişli gerekçeli rapor alınmalı, Kurumun tahsil ettiği miktarı davacı adına açılmış hesaba yatırmamış olması halinde,
    ......

    yasadan kaynaklanan görevini yerine getirmemiş olacağı gözetilerek, bankaya yatırılmayan fon ve yoksun kalınan nema alacaklarından sorumlu olacağı gözetimeli, Kuruma müracaat edilmeyen ve tahsil edilmeyen süreler yönünden ise sadece işverenin sorumlulu olacağı gözetilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan....... iadesine, 22/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    EY

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi