11. Hukuk Dairesi 2015/260 E. , 2015/1031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16.06.2014 tarih ve 2013/374-2014/157 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının ..... Blok Kat Malikleri Yöneticiliği"nin başkanı ve ....."nin başkanı olduğunu, ancak ....."nin, ...... ,......ve üst kuruldan ibaret olduğunu, bir diğer ifade ile ...."nin bir başkanı olmadığını, buna rağmen davalının sanki ..."nin bir başkanı varmış ve bu başkan da kendisiymiş gibi kartvizit kullandığı, her türlü özel ve resmi yazışmada bu ünvanı kullandığını, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalının "...." ve "... ...." ifadelerini kullanmasının tedbiren engellenmesine, davalının haksız fiil teşkil eden fiillerinin tespiti ve durdurulmasına, mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tacirler arasındaki haksız rekabete TTK hükümleri, tacir olmayanlar arasındaki haksız rekabete ise TBK hükümlerinin uygulanacağı, tarafların tacir olmadığı ve davada bir ticari rekabetin söz konusu olmadığı, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargılamada görevli olacağı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ticaret merkezi niteliğindeki taşınmazın kat malikleri adına yönetici tarafından açılmış haksız rekabetin tespit ve men"i davası niteliğinde olup, taşınmazın ticaret merkezi niteliği gözetildiğinde, kat maliklerinin bu taşınmazdaki faaliyetlerinin ticari nitelik arzettiği açık bulunmakla, varlığı ileri sürülen haksız fiilin 6102 sayılı TTK"nın 55/a-2, 3 ve 4. maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile davanın esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.