19. Hukuk Dairesi 2018/973 E. , 2019/3326 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacıya 17.063,00 TL alacağının tahsili için gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, takibin durmasına karar verildiğini, itirazın da borca ve eklentilere itiraz ettiğini, alacaklı taraftan 21.500 TL alacağının olduğunu, ayrıca kredi kartı ödemeleriyle 14.131,00 TL ödeme yaptığını beyan ettiğini, takibin dayanağı olan 21 adet akaryakıt fişi ile araçlarına almış olduğu mal ve bedelinin kabul ettiğini, ancak bedelinin kredi kartı ile ve elden ödediğini beyan ettiğini, mevsuf ikrarda bulunduğunu, davalının takibe itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20"den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ödemenin miktar ve tarihlerini gösteren kredi kartı dökümlerinin icra dosyasında ekli olduğunu, hesap dökümünde 8 adet ödeme bilgisinin yer aldığını, kredi kartıyla yapılan ödemelerin yaklaşık 14.131,00 TL tutarında olduğunu, nakit ödemelerin akaryakıt alımlarında peşin olarak yapıldığını, nakit ödeme ile yakıt alınması hususunun hayatın olağan akışına uygun olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafça borcun ödendiği beyan edildiğinden ispat külfetinin davalıya geçtiği, davalının iddialarını yazılı belgeyle kanıtlaması gerektiği, belli miktarın üzerindeki uyuşmazlıkların yazılı belgeyle ispatlanması gerektiği, tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde davalının 28/07/2013 tarihi itibari ile davacıya 21.174,77.-TL borçlu olduğu, davalının resmi defter ve belgelerinde borcun 8.977,00.-TL"lik kısmının ödendiği, bakiye kısmın ödendiğine ilişkin yazılı delilin mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi ve alacağın likit olmaması nedeniyle tarafların inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hüküm Dairemizin 26.06.2015 tarih 2016/12821esas ve 2017/3511 karar sayılı ilamıyla, davanın alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, davalı borçlu itiraz dilekçesinde icra takibine konu borcu ödediğini belirtmiş olup, bu durumda, takibe konu borcun ödendiğini ispat yükümlülüğü davalıya ait olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporu yetersiz olup hükme esas alınamayacağını, mahkemece, dava dosyası yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek, tarafların ticari defter ve belgeleri incelenip, ödeme belgeleri değerlendirilerek, davalının ne kadar ödeme yaptığı hususu tespit edildikten sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının 21 adet teslim fişinden kaynaklanan alacağı nedeniyle davalı aleyhine icra takibine geçtiği, süresi içerisinde davalının itiraz ederek takibin durması yönünde karar verildiği, davalının itiraz dilekçesi incelendiğinde, 14.131,00 TL tutarındaki borcunun ödendiğini beyan ettiği, satın aldığı akaryakıt bedelini parça parça ödediğini, bir kısmının da elden ödediğini beyan ettiği, bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığının ispatlandığı, ancak davalı tarafından ödemenin yapıldığı yönündeki iddialarla birlikte ispat külfetinin davalıya geçtiği, davalının iddialarını yazılı belgeyle kanıtlaması gerektiği, davacının ticari defter ve kayıtlarında bozma sonrası yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının 16.020,77-TL bakiye alacağının tespit edildiği, bakiye kısmın ödendiğine ilişkin yazılı delilin mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacağın yargılamayı gerektirmesi ve alacağın likit olmaması nedeniyle tarafların inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı takip talebinde 17.063 TL tutarında yakıt teslim fişine dayanmaktadır. Davalı ödeme savunmasında bulunmuş ve ödemeleri kredi kartıyla yaptığını bildirmiştir. Mahkemece verilen ilk karar hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu yetersiz olması nedeniyle bozulmuş mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereği yapılmamıştır. Bozmadan sonra alınan bilirkişi raporlarında davacının defterlerindeki 21.174,77 TL cari hesap alacağı esas alınmış ve davalının ödeme belgelerinin 5.154,00 TL’sinin davacının cari hesabında kayıtlı olmadığı belirtilerek davacının cari hesabında kayıtlı olmayan ödemeler düşülerek 16.020,77 TL bulunmuştur. Davalı, bilirkişi raporunun yetersizliği konusunda itirazda bulunmasa da bilirkişinin yetersizliği mahkemece de dikkate alınması gerekir iken davacı itirazları dahi karşılanmamıştır. Bilirkişi raporu mantığına göre davacının cari hesap bakiyesi zaten yapılan satışlardan alınan tahsilatların mahsubuna göre oluştuğu için davacının kabul etmediği tahsilatların davacı alacağından düşürülmesinin açıklaması mümkün görülmemektedir. Bu itibarla yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman bir bilirkişiye dosya tevdi edilip tarafların ticari kayıtları incelenip kayıtlar arasındaki çelişkili noktalar belirlenip bunun sebepleri üzerinde durulup, takip dayanağı akaryakıt teslim ile fişleri oluşan davalı borcu tarihi ile davalının belgelendirdiği ödemeleri karşılaştırılıp davalının kredi kartı ile yaptığı ödemelerden davacının kabul etmediği ödemeler ilgili bankalarla yazışmalar yapıldıktan sonra TBK"nun 102. maddesindeki kurallarda dikkate alınarak davacı alacağı olup olmadığını saptamak ve sonucuna göre hüküm kurmaktır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.