20. Hukuk Dairesi 2016/9111 E. , 2016/7942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Hukuk ve ... 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 02.01.2013 tarihli dilekçe ile; dava dışı şirketten traktör satın aldığını, satış tarihinden sonra bayi olan anılan şirketin kapandığını, traktörün imalat hatası sebebiyle ödemek zorunda kaldığı yedek parça ve onarım bedelinin hatalı traktörün Türkiye genel dağıtıcısı olan davalı şirkettten tahsili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi; "...davacı alıcı ile üretici şirket arasında 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinde tanımlanan ayıplı mal satışı sonucu oluşan zararın tazmini istendiğinden davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş;
... 3.Tüketici Mahkemesi ise; "...taraflar arasındaki ilişkinin tarımsal amaçlı kullanılan traktörün alım satımına ve ayıplı olmasına ilişkin olduğu, davacının 4077 sayılı kanunda tanımlanan anlamda tüketici olmadığınden davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, (...) kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” şeklinde açıklandıktan sonra, 2. maddesinde “Bu Kanun, 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine, aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 4822 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinin (e ) bendinde tüketicinin, “Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve yararlanan gerçek ve tüzel kişiyi”; (h) bendinde Tüketici işleminin, “Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi”, (f) bendinde satıcının, “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve tüzel kişileri”; (c) bendinde ise malın, “Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları” ifade edeceği belirtilmiştir. 23. maddesinde de, bu Kanunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı, düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut olayda davacı çiftçi olup mesleki faaliyetinin icrası amacıyla dava dışı firmadan traktör satın aldığından davacının 4077 sayılı Kanun kapsamında tüketici sıfatı ve 6102 sayılı Kanun kapsamında tacir sıfatı bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel hükümlere göre 6100 sayılı HMK"nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.