11. Hukuk Dairesi 2014/16060 E. , 2015/1018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/12/2013 tarih ve 2012/87-2013/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 30.10.2006 tarihinde davalı şirkete ortak olduğunu, 30.10.2006-07.03.2012 tarihleri arasında bilfiil davalı şirkette çalıştığını, davalı şirketin müvekkili haricindeki diğer şirket yetkililerine huzur hakkı adı altında maaş gibi ödeme yapıldığını, son olarak aylık 1.500 TL ödeme yapıldığını, yine davalı şirketin yıllar içinde kar etmesine rağmen müvekkiline kar payı ödemesi yapılmadığını, davacının .... Bankasına ait şahsi kredi kartından şirket giderleri için yapılan ödemelerin de davacıya geri ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla huzur hakkı olarak 2.500 TL, kar payı olarak 2.500 TL ve şirket giderleri için yapılan ödemelere karşılık 2.500 TL olmak üzere toplam 7.500 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, limited şirkette ortaklara huzur hakkı ödeneceğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığını, davacının kar payı talep edemeyeceğini ve şirket giderleri için ödeme yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava tarihinden önce davalı şirketin % 5"lik pay ile ortağı olduğu, ancak bu payını 2012 yılında devrederek davalı şirketten ayrıldığı ve karşılığını aldığı, bu yönde şirketten herhangi bir talepte bulunamayacağı, davacının kendisi dışında ortak olan ...."a müdür sıfatıyla şirketi temsil ettiği gerekçesiyle bir kısım ödemelerde bulunulduğu, bunun dışında herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davacının da davalı şirketi temsil yetkisi bulunmadığından huzur hakkı adı altında böyle bir ödeme talep edemeyeceği, ayrıca davacı her ne kadar kendisine ait kredi kartından davalı şirketin bir kısım borçlarını ödediğini iddia etmiş ise de, davacıya ait iki adet kredi kartının 08.05.2006-07.03.2012 tarihleri arasındaki harcama bilgilerini gösterir hesap özetlerinin incelenmesi sonucunda davalı şirket adına ödenmiş herhangi bir bedel tespit edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.