Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 10.11.2009 gününde tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacıya duruşma gününü ihtiva eden davetiye dava dilekçesinde gösterilen “.. ... ” adresine tebliğ için gönderilmiş, tebligat tebliğ memuru tarafından tespit edilen “... mah. .... ” adresinde 28.1.2008 tarihinde davacının bizzat kendisine yapılmıştır. Bu adres, davalının dava dilekçesinde gösterilen adresidir. Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya tebliği için bu adrese gönderilen davetiyenin tebliğine ilişkin 28.1.2008 tarihli tebliğ mazbatasında ise “gösterilen adresin tevziat saatlerinde sürekli kapalı” olduğundan söz edilmiş ve tebliğ işleminde Tebligat Kanununun 21. maddesi uygulanmıştır. Aynı adreste 28.1.2008 günü davacıya bizzat tebligat yapıldığı halde, davalıyla ilgili tebliğ mazbatasında aynı gün aynı adresin “sürekli kapalı” olduğundan sözedilmesi bu tebligatı geçersiz kılar. Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya tebliğinin kanuna uygun olduğu kabul edilemez. O halde dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, savunma ve delillerini bildirme imkanı tanınmadan yokluğunda hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2010 (Pzt.)