Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7860
Karar No: 2016/7912
Karar Tarihi: 19.09.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7860 Esas 2016/7912 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/7860 E.  ,  2016/7912 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29/02/2016 gün ve 2015/5792 - 2016/2461 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... temsilcisi ve aslî müdahil davacı-davalı ... ve davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 38, 39 ve 40, 103 ada 11, 107 ada 17, 64 ve 161, 117 ada 45, 118 ada 8, 15, 17, 18, 19, 20 ve 21, 121 ada 78, 150 ve 203 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir.
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama sırasında ...; çekişmeli 107 ada 17 ve 161 sayılı parsellerin tamamının kendisine ait olmasına rağmen hisseli olarak adına tespit edildiğini, 121 ada 203 sayılı parselin ise 2/4 hissesinin kendisine, geriye kalan 1/4’er hissenin ise davalılar ... ve ...’e ait olduğu halde davalılar adına tespit edilmesinin yanlış olduğu iddiasıyla, ... ise dava konusu parsellerin orman sayılan yer olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
    Mahkemece, davacı ...nin davasının kısmen kabulüne - kısmen reddine, aslî müdahil davacı - davalı ...’ün 107 ada 17 ve 161 parsellere yönelik davasının kabulüne, 121 ada 203 sayılı parsele yönelik davasının reddine, 117 ada 45, 121 ada 150 ve 203 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle ..., 107 ada 17 ve 161 parsel sayılı taşınmazların aslî müdahil- davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 101 ada 38, 39 ve 40, 103 ada 11, 107 ada 64, 118 ada 8, 15, 17, 18, 19, 20 ve 21, 121 ada 78 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tescillerine karar verilmiş; davacı ... tarafından kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazlar yönünden, katılan davalı ... tarafından ise orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilen taşınmazlar yönünden temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 gün ve 2012/7532 E. - 2013/282 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; dava konusu olan bütün taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılmadığı ve diğer taraftan orman yapılan parseller her ne kadar orman bilirkişi raporunda memleket haritasında orman olarak nitelendirilmişse de, hükme esas alınan 1957 tarihli memleket haritasında davalı taşınmazların orman sayılmayan açık renkli alanda kaldığı ve üzerinde herhangi bir orman ağacı sembolünün de bulunmadığı, eylemli olarak da taşınmazların orman olmadığı, bu haliyle raporun taşınmazların hukukî durumunu belirlemekten uzak ve yetersiz olduğu belirtilerek usulüne uygun orman araştırması yapılması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... köyü 101 ada 38, 39 ve 40; 118 ada 8, 19 ve 121 ada 203 sayılı parsellerin tamamının, 117 ada 45; 118 ada 15, 17, 18, 20; 121 ada 78 ve 150 sayılı parsellerden 15 sayılı parselin krokide (A ve B) harfleriyle diğer parsellerin krokide (A) harfiyle gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla ... adına;
    107 ada 17 ve 161 sayılı parsellerin tamamının müdahil davacı-davalı ... adına; 103 ada 11, 107 ada 64 ve 118 ada 21 sayılı parselin tamamının; 117 ada 45 ve 118 ada 17 sayılı parsellerin krokide (B ve C) harfleriyle gösterilen bölümlerinin, 118 ada 15 sayılı parselin krokide (C) harfi ile gösterilen bölümü ile 118 ada 18, 20; 121 ada 78 ve 150 sayılı parsellerin ise krokide (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin tespit gibi tescillerine karar verilmiş, davacı ..., müdahil davacılar ... ile ... ve davalı ...’ün temyizi üzerine hüküm dairece onanmıştır.
    Bu kez davacı ... temsilcisi ve müdahil davacı-davalı ... ve davalı ... vekili Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak yapılan raporu hazırlayan bilirkişiler tarafından, çekişmeli taşınmazların memleket haritası üzerindeki aplikeli gösterimlerine göre, dava konusu tüm taşınmazlar 1952 tarihli memleket haritasında açık alanda (orman sayılmayan alanda); 1976 sayılı memleket haritasında dava konusu parsellerden 101 ada 38, 39 ve 40 sayılı parsellerin meyve rumuzlu yeşil alanda, diğer parsellerin ise açık alanda kaldıkları görülmektedir. Hükme dayanak raporu hazırlayan bilirkişilerin 2005 yılı memleket haritasında yeşil alanda görülen yerlere orman sayılan yer, açık alanda olan yerlere ise orman sayılmayan yer yönünde görüş belirttikleri anlaşılmaktadır. Ancak bilirkişiler tarafından anılan memleket haritalarından, 1976 ve 2005 tarihli memleket haritalarının dayanağı olan (üretildikleri) hava fotoğrafları incelenmemiş, incelendiği beyan edilen 1952 tarihli memleket haritasının dayanağı olan 1950 tarihli hava fotoğrafı ile hangi memleket haritasının dayanağı olduğu anlaşılmayan 1984 tarihli hava fotoğrafında ise çekişmeli taşınmazlar aplikeli olarak gösterilmediğinden, çekişmeli taşınmazların anılan hava fotoğraflarındaki durumlarına dair bilirkişilerin beyanlarını denetleme olanağı bulunmamaktadır. Bundan başka, yine bilirkişiler tarafından çekişmeli taşınmazların eylemli durumları hakkında genel ifadeler ile (hali arazi, ziraat alanı, arsa) şeklinde bilgi verilmiş olup, taşınmazların eylemli durumlarının ne olduğu da mevcut bu bilgilerden anlaşılamamaktadır. Ayrıca dava konusu taşınmazların komşusu olan kadastro parsellerinin kadastro tesbitlerinin ne şekilde kesinleştiği araştırılmamış, etrafındaki komşu parselleri gerçek kişiler adına tarla olarak tesbit edilmişse de bu nitelikte kesinleşip kesinleşmediği, hükmen kesinleşenler varsa dava dosyaları getirtilip incelenmemiştir. Görüleceği üzere karara dayanak alınan bilirkişi raporu ve mahkemece yapılan araştırma, çekişmeli taşınmazların öncesi ve hali hazırdaki hukuki durumlarını belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, böylesine yetersiz ve yargı denetimine olanak vermeyen soyut bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca sağlıklı bir yargıya ulaşmak için, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreye ait 1952, 1976 ve 2005 tarihli memleket haritaları ile bu memleket haritalarının üretildikleri hava fotoğrafları, yine 1984 tarihli hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafından üretilen memleket haritası ve davaya konu yapılan taşınmazlara komşu olan bütün parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ile varsa dayanağı olan belgeler, hükmen kesinleşenler varsa dava dosyaları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, önceki keşiflerde görev almayan halen ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman 3 kişilik orman mühendisleri kurulu ve 1 harita mühendisinden oluşan uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenerek çekişmeli taşınmazların hali hazırda üzerinde yer alan bitki örtüsü tek tek belirlenmeli, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü saptanmalı, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritaları ile hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, anılan haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafı üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli ve çekişmeli taşınmazlar hakkındaki önceki raporlar ile sunacakları rapor arasında çelişki varsa, bu çelişkilerin nedenlerinin de tartışılıp değerlendirildiği rapor alınmalıdır. Bundan sonra, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yukarıda yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davacı ... temsilcisi ve aslî müdahil davacı-davalı ... ve davalı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... temsilcisi ve aslî müdahil davacı-davalı ... ve davalı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin, 29/02/2016 gün ve 2015/5792 - 2016/2461 sayılı onama kararı kaldırılarak, 16/01/2015 gün ve 2013/72-2015/6 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/09/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi