8. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2071 Karar No: 2020/13707 Karar Tarihi: 18.06.2020
Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/2071 Esas 2020/13707 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2019/2071 E. , 2020/13707 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü: TCK.nın 268. maddesindeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur. İşlenmiş olması gereken suçun kasıtla veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmemektedir. Maddedeki ifade biçiminin hatalı olduğu söylenebilir ise de, mevcut düzenleme karşısında, failin gerçekte o suçu işlememiş bulunduğunun anlaşılması halinde, başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin 268. maddedeki suçu oluşturmadığını kabul etmek, kanunilik ilkesi bakımından zorunlu görülmektedir. Bu tür eylemlerde 206. maddenin uygulanması gereklidir. Bu açıklamalar ışığında; suça sürüklenen çocuğun 09.02.2013 tarihinde ... isimli şahsa karşı nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan hakkında başlatılan soruşturmada, mağdur ..."a ait kimlik bilgilerini emniyet görevlilerine beyan etmesi sonrasında,suça sürüklenen çocuktan alınan parmak izi incelemesi ile gerçek kimlik bilgilerine ulaşıldığı somut olayda; suça sürüklenen çocuk hakkında UYAP sisteminden yapılan inceleme ve dosya kapsamından nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan yürütülen adli soruşturma veya kovuşturmanın akıbetine dair bilgi veya belge bulunmadığı,bu suçlara ilişkin soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi veya kamu davası açılmışsa yargılama sonucunda beraat kararı verilmesi ve bu kararların kesinleşmesi halinde suça sürüklenen çocuğun "işlediği bir suçtan" söz edilemeyeceği cihetle TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan suçun unsurları oluşmayıp suça sürüklenen çocuğun TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen ""resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan"" suçundan cezalandırılması gerektiğinin anlaşılması karşısında; soruşturma veya kovuşturmanın akıbeti araştırılıp tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.