Esas No: 2019/3086
Karar No: 2022/2436
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3086 Esas 2022/2436 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükmü verdi. Mahkeme, sanıklar üzerinden çıkmayan telefon numaraları ve HTS kayıtlarının incelenmesi gerektiğini belirterek eksik araştırma nedeniyle hükmü bozdu. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti. TCK'nın 58/1-b maddesi de hatırlatılarak tekerrüre esas alınan ilamın cezasının infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl geçtikten sonra sanığın üzerine atılı suçu işlemesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı belirtildi.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 7242 sayılı Kanun'un içeriği belirtilmemiş.
- TCK'nın 58/1-b maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BAKIRKÖY 13. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilen temyiz dışı sanık ... ile beraat eden sanık ...'ın uyuşturucu madde satın almak için irtibat kurduklarını beyan ettikleri ... numaralı telefon hattının sanıkların üzerinden çıkmadığı, ...'ın kendisine ait ... numaralı telefon hattı ile uyuşturucu maddeyi aldığı kişiyi araması üzerine olay yerine gelen sanık ...'ın üzerinden ... ve sanık ...'un üzerinden ... numaralı telefon hatlarının ele geçtiği, sanıkların yakalanmasından sonra sanık ...'ın üzerinde bulunan telefonun ...'a ait ... numaralı telefon hattından aranması üzerine sağlanan buluşma sonrası yakalanan ...'ın ... numaralı telefon hattından uyuşturucu madde almak için buluşma yerine geldiğini beyan ettiği, sanık ...'un kendisinde bulunan ... numaralı telefon hattının "..." isimli uyuşturucu madde satıcısına ait olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla;
Ceza yargılamasının amacı doğrultusunda, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılabilmesi bakımından;
1- ... nolu telefon hattının olay tarihinde kim adına kayıtlı olduğunun belirlenmesi ve sanıklardan başka bir şahıs adına kayıtlı olduğunun tespit edilmesi halinde, hat sahibinin tanık olarak dinlenilmesi,
2- Sanık ...'ın üzerinde bulunan ..., sanık ...'un üzerinde bulunan ..., ...'a ait ..., ...'a ait ... numaralı telefon hatlarının ve kime ait olduğu bilinmeyen ... nolu telefon hattının olay tarihi ile olay tarihinden önce ve sonra birer haftalık dönemi kapsar şekilde görüşme ve baz istasyonlarını gösterir HTS kayıtlarının getirtilerek incelenmesi,
3- ... nolu telefon hattı üzerinden sanık ...'ta bulunan ... ve sanık ...'da bulunan ... numaralı telefon hatlarına veya başka bir hatta yönlendirme yapılıp yapılmadığının araştırılması,
Sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
B- Kabul ve uygulamaya göre ise;
1- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- TCK’nın 58/1-b maddesinde “beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl geçtikten sonra işlenen suçlar hakkında uygulanmaz” hükmü uyarınca; sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/15 esas ve 2003/349 karar sayılı ilamının infaz tarihi 01/07/2005 olduğundan, tekerrüre esas alınan ilamın cezasının infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl geçtikten sonra sanığın üzerine atılı suçu işlemesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ile sanık ...'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
02.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.