Esas No: 2020/14404
Karar No: 2022/2430
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/14404 Esas 2022/2430 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın uyuşturucu ticareti yapmak suçundan mahkum olduğu ve yapılan temyiz başvurusunun incelendiği bir karar verdi. Sanık müdafii duruşma talebinde bulunmuş ancak dosya kapsamı nedeniyle duruşmasız inceleme yapıldı. Kararın hukuki yönüne ilişkin belirtilen temyiz sebepleri değerlendirilerek, sanık hakkındaki suçun kesinleştiği ancak fazla ceza tayin edilmesi, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ve mükerrerlik durumu gibi nedenlerle hüküm bozuldu. Sanığın uyarlama yargılamasının yapılmadığı ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 288, 294, 299 ve 304. maddeleri ile TCK'nın 43, 53 ve 58. maddeleri kararda yer aldı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1- Mahkûmiyet; Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/09/2019 tarihli 2018/40 esas ve 2019/274 sayılı kararı
2- İstinaf başvurusunun esastan reddi; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 30/12/2019 tarihli 2019/4838 esas ve 2019/2443 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edenin sıfatı, başvurusunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık müdafii süresinde duruşma talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki inceleme takdiren duruşmasız olarak yapılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, 17.11.2018 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sanığın 17.11.2018 tarihli eylemi sabit ise de; 01.10.2018 tarihinde tanık ...'dan ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna ilişkin, tanık ...'ın soyut beyanları dışında kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında, TCK'nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan mahkûmiyete konu suçun 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçu olduğu ve CMK'nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
CMK'nın 304. maddesi uyarınca dosyanın Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.