11. Hukuk Dairesi 2014/14340 E. , 2015/953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .....Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/01/2014 tarih ve 2011/211-2014/4 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait.... 2006 yılından 2010 yılı Eylül ayına kadar..., vücut geliştirme hocası olarak çalıştırdığını, davalı şirketin spor merkezinin internet sitesindeki fotoğrafları için yılılk 100,00 TL karşılığında manken olması için müvekkiline teklifte bulunduğunu, müvekkilinin fotoğrafları kullanıldığı halde bu güne kadar müvekkiline herhangi bir ödemede bulunulmadığı gibi, müvekkilinin fotoğrafının internet sitesi dışında başka mecralarda da halen kullandığını, dava konusu fotoğrafların ..."nın 4. maddesi gereğince fotoğrafik eserlerden olup müvekkilinin aynı Yasa"nın 10. maddesi uyarınca eser sahibi olduğunu ileri sürerek..."nın 68. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini toplam 84.375 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da, fotoğrafların üyelerle hocaların çalışmaları sırasında gelişi güzel doğal ortamda çekildiğini, eser niteliğinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, fotoğrafların alelade bir çekim olmadığı, davacının model gibi pozlar vermek suretiyle fotoğraf çekimlerine hususiyetini kattığı, fotoğrafların eser niteliğinde bulunduğu, davacının kast konumunda olması sebebiyle bu fotoğraflarda bağlantılı hak sahibi yani icracı sanatçı olduğu, bu fotoğraflara bedel ödenmemesinin yanında izinsiz kullanılması sebebiyle davacı icracı sanatçının mali ve manevi haklarının ihlal edildiği,...."nın 68. maddesi gereğince fotoğrafların rayiç bedellerinin 3 katı uygulanmak suretiyle maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 33.750,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, internet sitesinde kullanılmak için çekilen ve eser niteliğinde olduğu ileri sürülen fotoğraflara ilişkin ödeme yapılmaması ve bu fotoğrafların internet sitesi dışında başka yerlerde de kullanılması nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi, dava konusu fotoğrafların ".....", "...." veya "yaratıcı özellik taşıma" niteliklerini haiz olmadıklarını, subjektif koşul gerçekleşmediğinden eser mahiyetinde bulunmadıklarını bildirmiştir. Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi raporunun aksine, dava konusu fotoğrafların eser niteliğinde bulunduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, bir fikri ürünün 5846 sayılı ....."de sayılan eser türlerinden birisine dahil edilen eserlerden olduğunun kabul edilebilmesi için aynı Kanunun 1/B-(a) bendi uyarınca sahibinin hususiyetini taşıması gereklidir. Bir fikri ürünün sahibinin hususiyetini taşıyan eser olup olmadığının tespiti ise, hakimin hukuki bilgisi dışında kalan özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu hususta konunun uzmanı ya da uzmanlarından oluşan bilirkişi görüşü alınmalıdır. Nitekim Dairemizin 21.12.2004 tarih, 2772/12672 sayılı ve 05.03.2007 tarih, 927/3892 sayılı kararları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 11.05.2011 tarih ve 205/305 sayılı kararları da bu yöndedir. Bu durumda, alınan bilirkişi raporunun aksine mahkemece dava konusu fotoğrafların eser olduğu konusunda tereddüt varsa, alanında uzman bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması gerekirken, teknik bilgi gerektiren bir hususta kendiliğinden sonuca varılarak hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 23.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.