Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5034 Esas 2017/5245 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5034
Karar No: 2017/5245
Karar Tarihi: 09.05.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5034 Esas 2017/5245 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5034 E.  ,  2017/5245 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazını 21.03.2012 tarihinde davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin kendi hissesi ve kardeşlerinin hissesi dahil taşınmazı raiç bedel üzerinden 750.000 TL"ye sattıklarını, 404.000,00 TL ipotek bedeli dışında kalan tutarın 3 adet bono ile ödenmesinin kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., aynı yönde savunma yaparak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, İİK’nun 278/1-2 maddesine göre ivazlar arasındaki bedel farkının olması halinde yapılan tasarruf bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece bedel farkı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Kural olarak dava konusu taşınmazın ipotekle satılması halinde tapudaki satış bedeline ipotek bedeli eklenerek rayiç değerle kıyaslanması ve bedel farkının buna göre belirlenmesi gerekmektir. Ayrıca dairemiz ve giderek ...’ın yerleşmiş görüşüne göre ivazlar arasında bir mislini aşan farkın varlığı halinde aşırı oransızlıktan söz edilmesi mümkündür.
    Somut olayda dava konusu taşınmaz tapuda 180.000 TL alınmış ve üzerinde 650.000 TL ipotek borcu görüldüğü ancak davalı Ümit’in ipotek borcu olarak 404.000 TL ödediği anlaşılmaktadır. Bilirkişi ise taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin 932,575,00 TL olduğu tesbit etmiştir. Bu durumda davalı 3.kişi tarafından tapuda ve ipotek bedeli olarak ödenen toplam 584.000,00 TL bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı sabittir. Öte yandan, davalı 3.kişi Ünal ile borçlu arasında akrabalık, arkadaşlık, iş ortaklığı...vs. gibi bir ilişkinin bulunduğu, yani davalı 3.kişinin kötüniyetli olduğu da davacı alacaklı tarafından ispatlanmamıştır.
    Bu halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın kabulü isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.