Esas No: 2021/17387
Karar No: 2022/2415
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/17387 Esas 2022/2415 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/17387 E. , 2022/2415 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2020 tarihli ve 2019/597 esas, 2020/635 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 01/08/2008 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda; K.K.K Dağ, Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Isparta Askeri Savcılığının 09/09/2008 tarihli ve 2008/1143 soruşturma, 2008/782 esas, 2008/548 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-2. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Isparta Askeri Mahkemesine kamu davası açıldığı, 28/10/2008 tarihinde sanık savunmasının alındığı, sanığın terhis olması nedeniyle 27/05/2009 tarihinde Askeri Mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesine gönderildiği,
2- Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesince yakalama emri çıkarılarak sanığın 12/11/2010 tarihinde savunmasının alındığı ve Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/04/2011 tarihli ve 2009/153 esas, 2011/364 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 02/05/2011 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmesinden sonra infazı için Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
3- Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, denetim planını ikinci kez ihlal etmesi nedeniyle dosyanın kapatılarak 24/01/2013 tarihinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
4- Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/05/2013 tarihli ve 2013/234 esas, 2013/494 sayılı kararı ile, sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 26/06/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın denetim süresi içerisinde 09/10/2013 tarihinde işlediği 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan Menemen 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2014 tarihli ve 2013/811 esas, 2014/106 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine;
20/01/2020 tarihinde sanık savunması alınarak Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 06/11/2020 tarihli ve 2019/597 esas, 2020/635 sayılı karar ile, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 29/01/2021 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/04/2011 tarihli ve 2009/153 esas, 2011/364 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, anılan Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/05/2013 tarihli ve 2013/234 esas, 2013/494 sayılı kararının 26/06/2013 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 09/10/2013 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanık hakkındaki hükmün açıklanması ile adı geçen sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2020 tarihli ve 2019/597 esas, 2020/635 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi kapsamında işlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunun 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu nazara alındığında; kovuşturma aşamasında sanık savunmasının alındığı 28/10/2008 tarihinde son kez kesilmesi sebebiyle yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 26/06/2013 ile yeni suçun işlendiği 09/10/2013 tarihleri arasında durmasını müteakip, kaldığı yerden yeniden işlemeye başladığı ve hükmün açıklandığı 06/11/2020 tarihine kadar kesintisiz işleyerek tamamlanmış olduğu anlaşıldığından, sanık hakkındaki kamu davasının dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla sanığın mahkûmiyetine dair yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilerek Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2020 tarihli ve 2019/597 esas, 2020/635 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi :
Sanık ... hakkında, 01/08/2008 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonunda, Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/04/2011 tarihli ve 2009/153 esas, 2011/364 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine, Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/05/2013 tarihli ve 2013/234 esas, 2013/494 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 26/06/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içerisinde 09/10/2013 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2020 tarihli ve 2019/597 esas, 2020/635 sayılı kararı ile, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi kapsamında işlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu dikkate alındığında; kovuşturma aşamasında sanık savunmasının alındığı 28/10/2008 tarihinde son kez kesilmesi sebebiyle yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kesinleştiği 02/05/2011 tarihi ile yükümlülük ihlali üzerine dosyanın ele alındığı tensip tarihi olan 12/03/2013 tarihi arasında geçen 1 yıl 10 ay 10 günlük süre ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 26/06/2013 ile yeni suçun işlendiği 09/10/2013 tarihleri arasında geçen 3 ay 13 günlük süre ile durduğu, 09/10/2013 tarihinde kaldığı yerden yeniden işlemeye başladığı ve hükmün açıklandığı 06/11/2020 tarihine kadar kesintisiz işleyerek zamanaşımı süresinin tamamlanmış olduğu anlaşıldığından, sanık hakkındaki kamu davasının dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2020 tarihli ve 2019/597 esas, 2020/635 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
02/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.