15. Ceza Dairesi 2015/3602 E. , 2018/2605 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM :a-TCK"nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
b-TCK"nın 158/1-f, son, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... ve müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’ın, sanık ...’ın üvey amcası olduğu, sanık ... adına... Tekstil Limited Şirketi’nin kurulmasından sonra çeklerin sanık ... tarafından mağdur ...’ye alınan mal karşılığında verildiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, çekte keşideci şirket yetkilisi olan sanık ...’ın imzaya ve borca itiraz ettiği, böylece sanıkların farklı bir imza atarak ya da başkasına attırarak suça konu çekleri mağdura verip ödeme yapmayarak ve imzaya ve borca da itiraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Sanık ... aşamalarda değişmeyen ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek şirketin resmi olarak kendi adına olduğunu; fakat şirketle ilgili tüm işlemlerin diğer sanık tarafından yürütüldüğünü, suça konu çekle ilgili olarak bir işlem yapmadığını ve çeki alıp mal veren mağduru tanımadığını belirttiği, mağdurun da sanık ...’ı tanımadığını, kendisinin sanık ... ile muhatap olduğunu ve bu sanıkla aralarındaki cari hesap ilişkisi gereğince biriken borca karşılık olarak çek verildiğini belirttiği dikkate alınarak gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; şirket yetkilisi olan sanık ...’ın, diğer sanığa çek imzalaması için yazılı veya sözlü yetki verip vermediği, şirketin kurulduğu sırada askerde olup olmadığı, şirket işlerini fiilen idare edip etmediği, mağdurun, sanık ...’ın çekleri imzalama konusunda yetkili olmadığını bilip bilmediği, sanık ...’ın, çek karnesi almak üzere bankaya bir müracaatının olup olmadığı, sanık ...’ın, mağdura verdiği çekler dışında başka çek kullanıp kullanmadığı, bu çekleri ödeyip ödemediği ve bu çeklerle ilgili olarak sanık ... hakkında başkaca kamu davası açılıp açılmadığı hususlarının araştırılarak ilgili kayıtların dosyaya konulması, sanık ...’ın suça konu çekle ilgili olarak imzaya ve borca itiraz edip etmediğinin kesin olarak belirlemek açısından ilgili icra ve mahkeme dosyasının getirtilmesi, sanık ...’ın, babası tanık İbrahim’e vekaletname verdiği belirtilmekle, tanık İbrahim’in yeniden dinlenerek söz konusu vekaletnamenin istenmesi, sanık ...’ın, çek düzenleme hususunda babasını vekil tayin edip etmediği ile diğer sanığa çek imzalaması hususunda yazılı veya sözlü yetki verip vermediğinin sorulması, sanık ...’ın, sanık ...’ın bilgisi dışında çek imzalayarak aynı suç işleme kararıyla sahte çekler tanzim etmiş olması halinde sahtecilik suçu açısından zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak, sanıklar hakkında sahtecilik suçundan başka davalar bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunması halinde söz konusu davaların birleştirilmesinin sağlanarak, zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak sanık ... ile mağdur arasında cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, suça konu çekin biriken borca karşılık olarak sonradan verilip verilmediği hususlarının araştırılması, bütün delillerin toplanmasından sonra, sanık ...’ın, sanık ...’ın bilgisi dışında çek keşide ettiği gerekçesiyle sahtecilik suçundan başka bir dosyada mahkum olduğu da dikkate alınarak sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket edip etmediği, sanık ...’ın, çeklerin sanık ... tarafından imzalanmasında genel olarak bilgi sahibi olup olmadığı, mağdurun, sanıkların arasındaki yetki ve vekalet durumunu bilip bilmediği, sanıklarla mağdur arasında daha önce ticari bir ilişki olup olmadığı, taraflar arasında önceye dayalı bir borç ilişkisinin olup olmadığı, sanıkların imzaya ve borca itiraz edip etmediklerine göre suç işleme kastıyla hareket edip etmediklerinin de tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 16/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.