Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle sürekli alkol alan, eşine şiddet uygulayan eş ve eşinin ailesine hakaret eden, "defolun, gidin" diyen, birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı-davacı kocanın kusuru yanında ev eşyalarına zarar veren eşini sevmediğini söyleyen, hakaret eden davacı-davalı kadının da kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davalı koca da dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davalı-davacı kocanın boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yazılı şekilde davasının reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre kadının boşanma davası ile eklerine ilişkin temyiz itirazları ile davacı-davalı kadının tazminatlar ve nafakalara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2010 (prş.)