Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2525 Esas 2018/2594 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2525
Karar No: 2018/2594
Karar Tarihi: 16.04.2018

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2525 Esas 2018/2594 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/2525 E.  ,  2018/2594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanığın şikayetçilere yönelik eylemleri nedeniyle; TCK’nın 157/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca iki kez mahkûmiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    10.06.1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile somut olaya ilişkin olarak dairemizin 08.05.2014 tarih ve 2012/16473-2014/9152 sayılı kararını kaldıran Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.05.2017 gün ve 2014/15-469-2017/260 sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, yargılama sırasında da, Hatay Ağır Ceza Mahkemesi ile Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 17.03.2008 tarih ve 2008/1273-2093 sayılı ilamıyla Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği belirlendiğinden, bu kapsamda yapılan incelemede;
    1-Sanığın, ... aracılığıyla tanıştığı katılanlara “Benim cinlerim var, tarlanızdan altın çıkartacağım” diyerek kandırdığı, hatta onların bahçesinden içerisinde altın benzeri eşyalar olan bir küp çıkarttıktan sonra “Bunlardan daha çok çıkartacağız, bunlarda büyü var, ben bunun eğitimini aldım, büyüleri bozacağım, muska yazacağım” diyerek kendisine iyice inandırdığı, bu amaçla sanığın katılanlardan çeşitli zamanlarda, değişik miktarlarda para ve altın aldığı, ayrıca büyü bozmak için kurban keseceğini de söyleyerek kurbanlık koyunlar aldığı ve senet imzalattığı, yine katılanlara verdikleri para ve altın miktarlarını birbirlerine dahi söylememeleri gerektiğini, aksi takdirde tılsımın bozulacağını, koydukları orandan çok daha fazlasını elde edeceklerini beyan ettiği, ancak zamanla bir sonuç elde edilememesi nedeniyle katılanların şikayetçi olduklarının anlaşıldığı olayda, sanığın eyleminin TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı kanunun 157. maddesinde yer alan basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanık hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini,
    b)Sanığın katılanlardan farklı zamanlarda değişik bahanelerle menfaat temin etmiş olması nedeniyle TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümleri gereğince cezasının artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c)5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 16.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.