Esas No: 2021/17365
Karar No: 2022/2406
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/17365 Esas 2022/2406 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/17365 E. , 2022/2406 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin, kamu davasının düşmesine dair 09/07/2017 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/09/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 29/01/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda; 25/02/2015 tarihli ve 2015/21940 soruşturma, 2015/534 sayılı karar ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolunun gösterilmediği, 02/03/2015 tarihinde infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, infaz devam ederken şüphelinin 07/04/2015 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/08/2015 tarihli ve 2015/21940 soruşturma, 2015/35385 esas, 2015/29959 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2016 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı kararı ile “5271 sayılı Yasanın 223/8. maddesi gereğince yargılamanın durdurulmasına, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden uygulanmasına” karar verildiği, kararın 01/03/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
4- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 10/04/2017 tarihli ve 2016/2382 DS sayılı yazısı ile sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun ve 29/03/2017 tarihinde infazın tamamlandığının bildirilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 09/07/2017 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı ek kararı ile “…sanığın tedavi ve denetimli serbestlik hükümlerine uyduğu anlaşıldığından kamu davasının TCK'nın 191/5. maddesi uyarınca düşmesine” karar verildiği, ek kararın 08/09/2017 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/02/2015 tarihli ve 2015/21940 soruşturma, 2015/534 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetim süresi içerisinde uyuşturucu madde bulundurduğundan bahisle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/08/2015 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, dosya kapsamı ve sanığın durumu itibariyle sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinden bahisle durma kararı verilmesine dair İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2016 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle düşme kararı verilmesine ilişkin anılan mahkemenin 09/07/2017 tarih ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir". 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve 191/7 maddesinde yer alan, “Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir”. şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, şüpheli hakkında 29/01/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/02/2015 tarihli kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanması suretiyle kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği, şüphelinin denetim süresi içerisinde 07/04/2015 tarihinde tekrar uyuşturucu madde bulundurduğundan bahisle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı 17/08/2015 tarihinde kaldırılarak dava açılması üzerine verilen 26/01/2016 tarihli durma ve denetimli serbestlik tedbirinin devamı kararını müteakip her ne kadar Mahkemesince sanığın denetim süresi içerisinde tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle 09/07/2017 tarihli düşme kararı vermiş ise de, 5 yıllık erteleme süresi dolmadan yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2017 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 29/01/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/02/2015 tarihli ve 2015/21940 soruşturma, 2015/534 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetim süresi içerisinde 07/04/2015 tarihinde yeniden aynı nev’iden suçu işlemesi nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/08/2015 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2016 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı kararı ile dosya kapsamı ve sanığın durumu itibariyle sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinden bahisle kamu davasının durmasına ve 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığının bildirilmesi üzerine dosyanın ele alınarak İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2017 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı ek kararı ile davanın düşmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
1- 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz ... tanınmadan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, şüpheliye itiraz kanun yoluna başvuru ... tanınmadığı, bu nedenle kararın kesinleşmediği, dolayısıyla 27/04/2015 tarihli suçun erteleme süresi içerisinde işlendiğinden söz edilemeyeceği,
2- Kabule göre de,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir". 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve 191/7 maddesinde yer alan, “Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir”. şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, şüpheli hakkında 29/01/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/02/2015 tarihli kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanması suretiyle kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği, şüphelinin denetim süresi içerisinde 07/04/2015 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması nedeniyle erteleme kararının 17/08/2015 tarihinde kaldırılarak dava açılması üzerine verilen 26/01/2016 tarihli durma ve denetimli serbestlik tedbirinin devamı kararını takiben her ne kadar Mahkemesince sanığın denetim süresi içerisinde tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle 09/07/2017 tarihli düşme kararı vermiş ise de, 5 yıllık erteleme süresinin dolmadığı gözetilmeden düşme kararı verilmesi de kanuna aykırıdır.
Sonuç olarak, yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle, kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz ... bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma isteminin değişik gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince “durma kararı” verilerek şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz ... bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olduğundan, İstanbul Anadolu 71. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2017 tarihli ve 2015/486 esas, 2016/12 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
02/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.