18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4197 Karar No: 2014/10891 Karar Tarihi: 19.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/4197 Esas 2014/10891 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, bir ortaklık borcu nedeniyle satışa çıkarılan taşınmazın paydaşlığı ortadan kaldırılması istenmişti. Ancak yapılan incelemede taşınmazın elbirliği mülkiyetine konu olmadığı ve borçlu paydaşın kendi payını borç nedeniyle sattırabileceği belirlendi. Bu nedenle, mahkeme kararı temyiz edildi ve Yargıtay kararıyla bozuldu. İİK'nin 121. maddesi burada dava açılma yetkisi veren kanun maddesi olarak kullanılmıştır. HUMK'nun 428. maddesi ise temyiz harçlarının iadesini ve kararın bozulmasını düzenlemektedir.
18. Hukuk Dairesi 2014/4197 E. , 2014/10891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/07/2013 NUMARASI : 2007/410-2013/729
Dava dilekçesinde, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince alınan yetkiye istinaden ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalı vekili Av.. ve davalı asil S.. Ü.. tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesi ile İİK"nun 121. maddesi kapsamında icra mahkemesinden aldığı yetkiye istinaden borçlu paydaşın paydaş olduğu bir adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesini istemiş, mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Borçlu ortağın borcundan dolayı, paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi için dava konusu taşınmazın elbirliği halinde mülkiyete konu olması gerekir. Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazda borçlu paydaş Z.. T.."ın 14/140 oranında müstakil payının bulunduğu, payın elbirliği mülkiyetine tabi olmayıp paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı alacaklı borçlu paydaşın bu payını bağımsız olarak haciz ettirip sattırma olanağına sahip olduğundan davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.