Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6370 Esas 2016/2834 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6370
Karar No: 2016/2834
Karar Tarihi: 14.03.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6370 Esas 2016/2834 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/6370 E.  ,  2016/2834 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet (Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 52/2 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 20.000TL adli para cezası)


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kendilerini şikayetçinin yeğeninin askerlik arkadaşı ve akrabaları olarak tanıtan sanıkların, şikayetçiye altın bulduklarını İstanbul"da elden çıkartmak istediklerini söyleyip yardım istedikleri, numune olarak gerçek bir altın lira vererek güven telkin ettikten sonra fikir ve eylem birliği içerisinde hileli davranışlarla şikayetçiyi aldatıp şikayetçinin altınlara karşılık anlaştıkları üzere getirdiği 100.000 TL parayı evde sayma bahanesi ile alarak evin arka tarafından kaçtıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.