Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5529
Karar No: 2021/5701
Karar Tarihi: 31.05.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5529 Esas 2021/5701 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5529 E.  ,  2021/5701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; maliki olduğu dubleks meskenin 380.000 TL bedelle davalıya satımı konusunda davalı ile anlaştıklarını, sözleşmede; sözleşmeden dönme ya da vazgeçme durumunda 20.000 TL cezai şart ödeneceğinin ve meskeni 24.12.2013 tarihinde tapuda devredip 19.01.2014 tarihine kadar boşaltarak teslim edeceğinin düzenlendiğini, bu doğrultuda taşınmak üzere dava dışı Ahmet Melih Aldoğan ile 20.12.2013 tarihli, aylık 1.200 TL bedelli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzaladığını, davalı ile aralarındaki anlaşmaya istinaden edimleri ifaya başladığını, yeni meskene bir takım tamirat-tadilat giderleri yaptığını ve taşıma-nakliye gideri yaptığını, davalının bakiye satış bedelini ödememesi ve tapu devri için kararlaştırılan 24.12.2013 tarihinin geçirmesi üzerine İzmir .... Noterliğinin 16.01.2014 tarihli ihtarnamesi ile davalının ifaya davet edildiğini, ön anlaşmadan doğan 49.400 TL menfi zarar ve cezai şartın toplamını 7 gün içinde ödemesinin ihtar edildiğini, davalının hiçbir sebep bildirmeksizin sözleşmeden cayması nedeniyle maddi zarara uğradığını, yerleşik düzeninden olduğunu, hem satımdan gelecek parayı alamadığını hem de aylık 1.200 TL’lik kira borcu altına girdiğini belirterek; 20.000 TL cezai şart, 14.400 TL kira bedeli ve 15.000 TL tadilat masrafları olmak üzere toplam 49.400 TL’nin temerrüt tarihi olan 27.01.2014 ‘ten işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı; davacının ileri sürdüğü iddia ve taleplerin çelişkili olduğunu, tahliye şartını havi bir sözleşmeyi hiçbir surette imzalamadığını, tapuda satış işlemi yapılmamış olan bir evin davalı yüzünden boşaltıldığı iddiasının hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, iki aylık kira bedeli ile nakliye gideri toplamı olan 3.900,00 TL"nin davalıdan tahsiline dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2018 tarihli 2016/126 E. 2018/3485 K. sayılı ilamıyla; davacının dava dilekçesi ile nakliye bedeli talebinde bulunmadığı, mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde nakliye bedelinin davalıdan tahsiline karar verilerek talebin aşıldığı gerekçesiyle tarafların temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak; davacının üçüncü kişiyle yaptığı kira sözleşmesinden dönmesi halinde kiralananın yeniden kiraya verilebileceği makul sürenin iki ay olduğu, ayrıca kiralanana davacı tarafça yapılan 350 TL zorunlu gider bulunduğu, sözleşme geçersiz olduğundan sözleşmeye dayalı olarak cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.400 TL kira bedeli ile 350,00 TL zorunlu tadilat masrafı olmak üzere toplam 2.750,00 TL’nin 28.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve katılma yoluyla davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ön sözleşme başlığı altında düzenenen 29. maddesi “Bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin sözleşmeler geçerlidir. Kanunlarda öngörülen istisnalar dışında, önsözleşmenin geçerliliği, ileride kurulacak sözleşmenin şekline bağlıdır.” hükmünü içermektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de kaynağını bu maddeden almakla TBK’nın 237. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 706. meddesi ve Noterlik Kanununun 89. maddesi uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin satış vaadi sözleşmeleri resmi şekil şartına tabi olmakla geçerlilik şekline uyulmazksızın yapılan sözleşmeler hukuken geçersiz olacak ve geçerli sözleşmelerde olduğu gibi, tarafları bakımından hak ve borç doğurmayacak, taraflar ancak geçersiz sözleşmeye dayalı olarak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteyebileceklerdir.
    Taraflar arasında adi yazılı “Alım Satım Protokolü ve Komisyon Sözleşmesi” başlıklı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmede davacıya ait İzmir, Güzelbahçe, Kahramandere mevkii ... Sitesi No:8/6 adresinde kayıtlı dubleks meskenin 380.000 TL bedelle davalı alıcıya satılması kabul ve taahhüt edilmiştir. Sözleşmenin 2. maddesinde taşınmazın bedeli tamamen ödendiği takdirde tapu işleminin 24/12/2013 tarihinde tamamlanacağı, 12. maddesinde ise davacı satıcının evi 19/01/2014’e kadar boşaltıp teslim edeceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında imzalanan adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, resmi şekil olan geçerlilik şekline uygun olmadığından geçersizdir. Bu durumda taraflar karşılıklı kazandırmalarını sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda, davacı tarafça davalıya geçersiz sözleşme uyarınca yapılmış bir kazandırma yoktur. Davacının geçersiz sözleşmeye dayalı olarak üçüncü kişiyle imzalandığını iddia ettiği kira sözleşmesine dayanarak davalıdan; üçüncü kişiye borçlandığı kira bedelini yahut üçüncü kişiye ait kiralanana yaptığı masrafları talep etmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere, 31/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi