12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/275 Karar No: 2016/5464 Karar Tarihi: 04.04.2016
2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/275 Esas 2016/5464 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/275 E. , 2016/5464 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanun"un 74/1-ikinci cümle; 5237 sayılı TCK"nın 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Dairemizin 16/12/2014 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamı dışında kalan bölgede define bulmak amacıyla kazı yapan sanık hakkında, eylemin, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 74/2. cümlesine ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 74/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu, lehe kanun karşılaştırması anılan hükümler arasında yapılarak, hapis cezasının asgari haddi yönünden daha lehe olan ilk düzenleme uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, 2-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 - 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Kabul ve uygulamaya göre de; ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/01/2007 tarih, 2006/68-2007/7 sayılı kararı ile sanığın 2863 sayılı Kanun"un 74/ikinci cümle, TCK 35/2, 62, 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca 3000 TL hapisten çevrili, 187 TL doğrudan adli para cezasına mahkumiyetine ilişkin hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi karşısında, halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son uyarınca sanık lehine 25/01/2007 tarihli hükümle belirlenen ceza ile sınırlı olarak kazanılmış hak oluşacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.