19. Ceza Dairesi 2015/15914 E. , 2018/38 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık ... hakkında verilen beraat hükmü ile sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşıldı, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I) Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II)Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 tarih ve 2012/163 Esas (birleştirilmesine karar verilen 2012/221 esas sayılı dosyası ile birlikte), 2013/38 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/12021 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyanın getirtilip incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1- 04.05.2012 tarihinde sanığa ait işyerinde ve işyerinin önünde bulunan tezgahta yapılan aramalar nedeniyle ayrı ayrı dava açılmasına karşın, sanığın eyleminin kül halinde tek suç oluşturduğu ve sanığın 04.05.2012, 09.05.2012, 19.05.2012, 24.05.2012 tarihli eylemlerin kendi arasında zincirleme suç; iddianame ile hukuki kesinti oluştuktan sonra işlenen 15.06.2012 ve 27.06.2012 tarihli eylemlerin zincirleme ayrı bir suç, 08.08.2012 tarihli eylemin ise bağımsız suç olduğu gözetilerek, sanığın 5846 sayılı Kanun’un 71/1., 81/13., TCK’nın 43/1. maddeleri, 5846 sayılı Kanun’un 81/4., TCK’nın 43/1. maddeleri ile 5846 sayılı Kanun’un 81/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken, tüm eylemler tek suç olarak kabul edilip TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması
2- Sanık 5846 sayılı Kanun’un 71/1., 81/13. maddelerine göre belirlenen 1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasından, TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım ve aynı kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapıldıktan sonra sonuç cezanın 1 yıl 7 ay 13 gün yerine 1 yıl 6 ay 27 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
3- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca denetimli serbestlik tedbiri süresinin de gösterilmesi,
4- Adli emanetin 2012/7787 sırasında kayıtlı 12 adet bozuk ve 1 adet orjinal CD ile adli emanetin 2012/8235 sırasında kayıtlı 93 adet bozuk ve 45 orjinal CD’nin sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.